NECMETTİN KURUCU

Osmanlı veziri Nasuhpaşa Bağdat seferinden dönerken 1595 tarihinde ilçe merkezinin şimdiki yerinde bir han yaptırmıştır. Kocahan adıyla anılan hanın duvarında, hanın yapılışına ait kitabede Tatar Ali Çavuş’un görevlendirildiği anlatılmaktadır. Bir rivayete göre halk kahramanı Köroğlu buradan geçerken handa konaklamış ertesi gün giderken hanın bahçe kısmında atının nalı düşmüştür.

Nal yerinden alınarak hanın kapısına asılmış ve buradan da Nallıhan ismi çıkmıştır. Hanın özelliği tamamen kaybolmuş, yalnız giriş sağ da ve solda iki oda eski yapıyı karakterize etmekte olup, bu odalar şuan nostalji kafe şeklinde çalıştırılmaktadır. Hanın yapılışında “Hanagası” olarak eski bir Nallıhanlı görevlendirilmiştir. Bu gün hala Hanagas oğulları isminde bir sülale devam etmektedir. Nallıhan’ın en eski evi ise bu sülaleye aittir.

Eserin Mimarisi Büyülüyor

Osmanlı Veziri Nasuh Paşa Osmanlı-İran Antlaşmasından döndükten sonra buraya uğrayarak 1599’da hanı yaptırmıştır. Planı müstakil dikdörtgen şeklindedir. Sık dörtgen planlı uzunluğunda bir yapıdır. Dış duvarlar moloz, iri taş, kireç harçlı, derzleri sıvasız kâgirdir. Moloz taşların arası yatay ve dikey olarak düzgün bir şekilde konmuş tuğlalarla sıkıştırılmış ve kum ve küçük çakıllı harçla tutturulmuştur. Kapı dairevi geniş ve uzunca bir tonozdur. Tonozun içinde iki yanında sivri kemerli iki tonoz daha uzanır ki, buraları depo olarak kullanılmaktadır. Duvarda kısa fasılalarla, önü yukarıya kadar açık ocak yerleri vardır.

Yenimahalle'de Su Kesintisi (7 Eylül 2024) Yenimahalle'de Su Kesintisi (7 Eylül 2024)

Ortak Yolların Noktası

1603-1617 yılları arasında Osmanlı padişahı olan I.Ahmet’in sadrazamı Nasuh Paşa baş vezir olmadan önce, 1594 yılı sonbaharında Halep’ten İstanbul’a dönerken Konya-Ankara-Nallıhan-Göynük yolunu, yani bugün 1 numaralı devlet yolu olarak adlandırılan zamanın İstanbul-Bağdat yolunu izlemiştir. Yöreden geçerken ilçenin  olduğu yerde bir han, bir hamam ve bir de cami yaptırır. 1595 ilkbaharında biten bu yapıları vakfeder. O günden sonra bu yerleşim yeri gelişerek büyür. 

Kayapınar Çiftliği ile Sarıyar Barajı yolu arasında kalan kıra Hankırı denir. 1970 öncesi Hankırı’ndaki arazilerin sahipleri Nallıhanlılarla Akdere köylüleridir. Bugün çoğu el değiştirmiştir. Nallıhan ve Akdere Köyü halkı Hankırı’na yakın Kayapınar Çiftliği yanındaki şehirden bugünkü yerlerine taşınmışlardır.

46 odadan ibaret olduğu 46 adet baca yerinden anlaşılan bu hanın çatısı yıkılmış olup halen duvarları mevcuttur. Kapladığı yer 3000 metre karedir. Bu duvarların iç tarafına, içe meyilli saç kaplı, basit bir ahşap sundurma avluyu çevirecek şekilde yapılmıştır. Yapının yan tarafında bulunduğu söylenen kitabesi 1944 zelzelesinde düşmüş ve parçalanmıştır