Bu gelenek, eski Türk topluluklarının kadim inançlarına dayanmaktadır. Eski Türkçede “süçig” veya “çövenç” olarak bilinen helvanın, topluca yapılması ve ölen kişinin ruhuna adanması dostluk ve dayanışma anlamını taşımaktadır. Bu gelenekte, yasın ayrıştırıcı değil, birleştirici bir hale büründüğü düşünülmektedir.
Yuğ Aşı ve Kadim İnançlar
Ölen bir kişinin ardından hazırlanan helva, Anadolu’da "yuğ aşı" veya bazı yerlerde "yağlaş" olarak anılır. Bu kavramlar, ölen kişinin ruhuna saygı sunmayı, onu anmayı ve aynı zamanda kalanlara bir dirilik sağlamayı amaçlar. Türklerin doğaya ve doğanın öğelerine duyduğu derin saygı da bu gelenekte kendini gösterir. Su, un ve ateşin birleşmesiyle yapılan helva, geride kalanlara güç verdiğine inanılan bir yiyecek olarak kabul edilir.
Topluca Yas Tutma Geleneği
Helva yapıp dağıtmak, topluluğun bir araya gelmesini, yasın paylaşılmasını ve dayanışmanın artmasını sağlar. Vefat eden kişinin ardından bu yiyeceği paylaşmak, ona saygı gösterme ve ruhuna selam iletme anlamı taşır. Bu gelenek, toplumda yasın birleştirici bir role sahip olmasını da simgeler.
Türk Kültüründe Helva ve Yas Geleneği
Ölenin ardından helva yapma geleneği, yalnızca bir yas ifadesi değil, aynı zamanda birliktelik ve dayanışma içinde yas tutmanın bir sembolüdür. Eski Türk inançlarından bu yana süregelen bu kültür, günümüzde de birçok kişi tarafından saygıyla yaşatılmaktadır.