Ankara Umum Ayakkabıcılar ve Çantacılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Uzun, Ortaklar İşhanı olarak bilinen çarşının Ayakkabıcılar Çarşısı olarak bilinmesi adına çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı. Özellikle İşhanı esnafının taleplerinin dikkate alınması gerektiğinin önemine değinen ve İşhanı’nda kaliteli ayakkabı üretimi yapıldığını ifade eden Uzun, “İşhanı üretimi tamamen deri üzerine. Ustalar el emeğiyle kaliteli ayakkabılar üretiyor. Dolayısıyla zor bir meslek icra ediyoruz. Üretilen ürünler, önce İstanbul’a gidiyor, oradan da yurt dışına ihraç ediliyor. Bu çarşı 1985 yılında ilk önce fabrika atölye olarak kurulmuştur. Belli bir süre faaliyet gösterdikten sonra burası iki akraba ayakkabıcı tarafından el değiştirdi. Burası Ortaklar İş Merkezi olarak geçmektedir ve bütün ayakkabı sektörü buraya taşınmaya çalışılmıştır. Toptan, perakende, üretim olmak üzere faaliyetlerini sürdürmektedir. Türkiye’nin tüm markalarına buradan ayakkabı üretimi sağlanmaktadır. Ayrıca yurt dışına da İstanbul aracılığı ile ürün tedarik yapılmaktadır. Çarşının ismi üç ortak firmaya dayandığı için Ortaklar İş Merkezi olarak bilinmektedir. Burada odamıza bağlı yaklaşık 20 üyemiz bulunmaktadır ve burası Ankara’da kadın erkek ayakkabısının üretildiği kümelenmiş önemli bir noktadır.” diye konuştu.
Kazım Karabekir Caddesi’nde 1985 yılında kurulan Ortaklar İşhanı’nda 25 yılı aşkın süredir el yapımı ayakkabı üreten esnaf, piyasadaki durgunluk nedeniyle mesleğin kaybolmak üzere olduğunu belirtiyor. Son aylarda düşen satışların etkisiyle birçok esnafın babasından devraldığı iş yerini kapatmak zorunda kaldığının altını çizen vatandaşlar, “Bizler de kar etmememize karşın, mesleğin eski günlerine döneceği umuduyla dükkanlarımızı kapatmıyoruz” diyor. Hammadde ihtiyacını ithal ürünlerden karşılayan esnaf, dolar kurundaki artışın etkisiyle üretim maliyetlerinin artmasına karşın, mevcut alıcıları da kaybetmemek için zam yapamadıklarını söylüyor.
Çeyrek asrı aşkın süredir el yapımı ayakkabı üreten Ortaklar İşhanı esnafı, mesleğin yok olmaya başladığını belirterek, “Ayakkabıcılık Ankara’da ölüyor, batmamak için mücadele ediyoruz” dedi.
Fiyatlar Piyasanın 3’te 1’i
Ortaklar İşhanı esnafı, piyasanın önde gelen markalarının yanı sıra Ankaralı birçok sanatçı ve siyasinin de kendilerine özel yapım ayakkabı siparişi verdiğini söylüyor. Ürettikleri ayakkabıların kalite olarak sektörün önde gelen firmalarından farkı olmadığını savunan esnaf, müşterilerine piyasa göre 3’te 1 oranda daha ucuz ayakkabı sattıklarını aktardı.
25 yıldır ayakkabı işi ile uğraşan Ayhan Dündar, Ortaklar Han’a bir arkadaşının tavsiyesi üzerine başladığını belirterek, “Burada ayakkabı imalatı ve perakende işi olduğunu duydum. Benim ana sektörümün de perakende olması nedeniyle buraya başladım.” dedi. Çıraklıktan itibaren ayakkabıcılık işine devam ettiğini ifade eden Dündar, 1988’den beri ayakkabıcılık sektörüne ilişkin deneyimlerini güncellemeye devam ediyor.
Dündar, iyi bir ayakkabının anlaşılması konusunda tüketicilere önemli bilgiler vererek, ayakkabının alt kısmına bakılmasını önererek, “Ayakkabıların altında Ticaret Bakanlığı’nca gerekli görülen işaretler bulunmaktadır. Bu işaretler ayakkabının yapımında kullanılan malzemeye ilişkin tüketiciye bilgi verir. Bu işaretlerin muhakkak üretici tarafından kullanılması gerekir. Örneğin, suni bir ayakkabı üretildiyse ancak deri işareti konulduysa bu kesinlikle suçtur.” dedi.
Ortaklar Han’ın önemine dair konuşan Dündar, “Tüketiciler, bu handa direkt olarak imalattan aldıklarının bilincindedirler. Buradaki üretilen ürünler üretici tarafından üretiminin sağlanmasının ardından satışa sunulur. Bununla birlikte diğer alışveriş merkezlerine göre kira oranları daha düşük olup hem üreticinin hem de tüketicinin kar oranları korunmaktadır.” diye konuştu.
Hüseyin Gümüşgöz, ilkokulu bitirdikten hemen sonra çırak olarak girdiği ayakkabı sektöründe 45. Yılını tamamladığını aktardı. Yaklaşık 20 senedir de Ortaklar Han’da işveren olarak faaliyet gösterdiğini belirten Gümüşgöz, son dönemlerde sıklıkla değişiklik gösteren fiyat artışları nedeniyle rahatsız olduğunu dile getirerek, “Üreticinin işi ne yazık ki çok zor. Her hafta neredeyse fiyat değişikliği meydana geliyor. Biz firmalarla anlaşmalarımızı 6 aylık olarak yapıyoruz ancak o esnada süregelen fiyat artışları nedeniyle anlaştığımız fiyattan çok daha fazla bir fiyata ayakkabı üretimini mal etmiş ve büyük bir zarara girmiş oluyoruz. Hal böyleyken malzeme fiyatları arttıkça imalatçı giderek erimeye başlıyor. Bu sorunun çözüme ulaşması için ise mutlaka malzeme fiyatlarının belli bir istikrara kavuşarak ilerlemesi gerekir. Ne yazık ki bu durum tüketiciye de yansıyor. Hanımız son zamanlarda giderek sessizleşmeye başladı.” diye konuştu.