Osmanlı İmparatorluğu'nda saraylar, soğuk kış mevsimlerinde ısınmak için farklı yöntemler kullanıyordu. Padişahlar, beylik döneminde çadırlarda yaşamayı bırakarak saraylarda ikamet etmeye başladılar. 

Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Bursa’daki Orhan Gazi tarafından inşa ettirilen Bey Sarayı, erken dönemdeki ısınma sistemlerinin örneklerinden biridir. Bu dönemde ısınma yöntemleri oldukça basitti ve sadece küçük alanlarda etkili oluyordu. Sarayda padişahlar, şehzadeler ve sultanlar için özel odalarda mangallar bulunur, bu mangallarda sürekli olarak közler yenilenirdi. Ayrıca, sarayın farklı bölümlerinde şömineler de kullanılırdı.

Osmanlı Saraylarında Kullanılan Ilginc Isınma Yontemleri 1-1

Topkapı Sarayı'nda ise iç mekanlarda sıcaklık kontrolü için yalıtkan malzemelerle yapılmış taşlar kullanılarak, içerideki sıcaklığın korunması sağlanmıştı. Bu yöntem, sarayın soğuk mevsimlerde ısınmasına yardımcı oluyordu.

Dolmabahçe Sarayı gibi daha sonra inşa edilen saraylarda ise ısınma sistemleri daha karmaşık hale gelmişti. Sarayda ısınma ile görevli kişiler "iç oğlanı" olarak adlandırılırdı ve genellikle bu göreve en yeteneksiz hizmetliler getirilirdi. Sarayda yakacak temini ise bostancılar tarafından sağlanır, hamamların ısıtılması ise haremdeki ya da has odadaki görevlilere ait olurdu.

Sarayda yaşayan kadınlar ve erkekler, soğuk havalarda yün kıyafetler giyerlerdi. Kösem Sultan'ın yünlü giysilere olan düşkünlüğü bilinir; özellikle şeker hastalığı olduğu söylenen Kösem Sultan, kışın üşüdüğü için sürekli yün kıyafetler giyerdi. Oğlu IV. Ibrahim de soğuktan etkilenir ve kürk giysilere büyük ilgi gösterirdi. Bu gibi sıcaklık problemleri, Genç Osman dönemindeki soğuk kış mevsimlerinin ardından daha fazla önem kazanmış ve sarayda şömine ile mangalların sayısında artış görülmüştür.

İshak Paşa Sarayı (1785), dünyada bilinen ilk kalorifer sistemine sahip saray olarak kayda geçmiştir. Bu sistemde, taş duvarların arasından sıcak su boruları geçirilerek saray ısınırdı. Ancak daha önce, 1517’de Mimar Sinan tarafından inşa edilen Yunus Paşa Camii'nde sıcak su ile çalışan yerden ısıtma sistemi kurulmuştu. Mimar Sinan, bu sistemin örneklerini Süleymaniye Camii ve Selimiye Camii'nde de kullanmıştır.

Gaziantep, 2024’te En Fazla Coğrafi İşaretli Ürünle Birinci Oldu Gaziantep, 2024’te En Fazla Coğrafi İşaretli Ürünle Birinci Oldu

Dolmabahçe Sarayı'nda ise hava gazlı ısıtma sistemi uygulanmıştı. Sarayın dışındaki gazhanede ısıtılan hava, sütunlardaki gözeneklerden yavaşça içeri verilerek sarayın sıcak tutulması sağlanırdı.

Halkın Isınma Yöntemleri

Saraylardan farklı olarak halkın ısınma yöntemleri daha basitti. Evlerde ısınmak, saraylardaki kadar karmaşık değildi. Osmanlı’nın son yüzyılında soba kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Ancak soba, ilk başta devlet dairelerinde kullanılmaya başlanmış ve halk arasında daha sonra yaygınlaşmıştır. 1877’de yayımlanan Vilayet Kanunâmesi ile soba kurulumuna ilişkin ilk yasal düzenlemeler yapılmıştır. Evlerde yaygın olarak kullanılan ilk ısınma aracı ise ocaklar olmuştur. Ocaklar, hem yemek pişirme hem de ısınma işlevi görüyordu. Camilerde ise imamın namaz kıldırdığı mihraba benzer daha geniş bir çıkıntıya sahip olan ocaklar, ısınma sağlamak için kullanılırdı. Bu ocaklarda odun yakılır ve duman bacadan çıkarılırdı.

Muhabir: Nida Yağmur Mercan