Ekonomide tüketicilerin somut ihtiyaçları üzerinden gerçekçi tüketim tercihlerinde bulunduklarına yönelik yaklaşım sıklıkla karşımıza çıkar. Ancak, reklamcılıkla bu temel ekonomi anlayışı daha da şekillenir. Reklamlar, tüketicilerin sadece temel gereksinimlerine seslenmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal ve psikolojik motivasyonlarını da harekete geçirmeye çalışır
Tüketiciler, bir ürün veya hizmetin sağladığı sosyal statü, prestij gibi değerleri de göz önünde bulundururlar. Reklamlar, bu algıları yöneterek, tüketicinin belirli bir ürün ya da markayı tercih etmesine neden olabilir. Böylece, reklamlar talep oluşturan bir araç haline gelir.
Reklamların Talep Üzerindeki Etkisi
Reklamların talep üzerindeki etkisi, zaman içinde araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçektir. Bir reklamın tüketici algısını değiştirebilmesi, o ürün ya da hizmete olan talebi doğrudan artırabilir. Bunun yanında, reklamların sadece bilinçli talep oluşturmakla kalmadığını, aynı zamanda bilinçaltına hitap ederek etkilediğini söylemek de mümkündür.
Tüketici talebinin psikolojik yönleri de burada önemli bir yer tutar. İnsanlar yalnızca ihtiyaca dayalı değil, aynı zamanda reklamın oluşturduğu duygusal tepkilere dayanarak satın alma kararı verirler. Örneğin, yapılan bir sosyal sorumluluk projesi ile ilişkilendirilmiş bir reklam, o markaya olan tüketici talebini artırabilir. Tüketici, markanın sosyal sorumluluklarına duyduğu sempati nedeniyle onu daha fazla tercih etme eğiliminde olabilir.