Seküler milliyetçilik ifadesini ilk defa kendisinin kullandığını ifade eden Dinçaslan; "Evvela, seküler milliyetçilik ifadesini ilk olarak galiba ben kullandım. Daha önce literatürde var ama daha çok ulusalcılığı tanımlamaya çalışırken yahut işte Kemalizm’i tanımlamaya çalışırken var ama bugün kullandığımız, artık beni aşmış manadaki halini ilk ben kullandım fakat seküler milliyetçiliği ben yaratmadım. Bu ne demek, ben böyle bir fenomeni gözlemledim ve bu fenomenin mensuplarından da biriydim, yani özellikle bizim nesilde eski nesillerdeki insanlarda da var 2010'lu yıllardan itibaren farklı bir milliyetçilik arayışının tetiklendiğini ve bu arayışla beraber hem düşüncede hem davranışta değişiklikler olduğunu fark ettim. Bu bende de vardı. Ben de o kitlenin içerisinden biriydim. İçeriden birisi olarak bizim bu tecrübe ettiğimiz şeye bir isim koymamız lazım dedim. En büyük özelliğimiz daha seküler bir sistematiğe sahip olmamızdı, bu nedenle seküler milliyetçilik dedim. Fakat ötesi var mevcut ve sorunlu bulduğumu milliyetçilikle aramıza bir fark koymamız gerekiyordu. Bunların uygulamaları ile bizimkiler örtüşmüyordu ancak söz gelimi birisine milliyetçiyim dediğinizde sizinli ilgili peşin bir kanaate varıyordu. Bu peşin kanaatte ekseriyetle olumsuzdu. Bu durumdan ötürü biz kendimizi anlatamıyorduk. O yüzden bu ayrı kavramın önemli ve faydalı olduğuna karar verdim. Evet bu nedenle ihtiyacımız vardı. Şunu da ekleyeyim, seküler milliyetçiliğin olayı şudur, bizi ne ileri götürür sorusuna bilimsel cevaplar arar. Rasyonel düşünceyi kullanarak bize ne faydalı sorusunu sorarak bilimsel cevaplar alır. Milliyetçiliğin genelinin temsilini üstlenmek yaygın hale getirmek ve başat milliyetçilik olarak kabul edildiği güne kadar bu kavramı kullanmamız gerekecek ancak o tarihten sonra seküler milliyetçilik kavramını kullanmaya ihtiyacımız kalmayabilir" dedi.

Yenimahalle'de Su Kesintisi (7 Eylül 2024) Yenimahalle'de Su Kesintisi (7 Eylül 2024)

Milliyetçilik, Kimliğini Yükseltmek İçin Çalışmaktır

Milliyetçiliğin üstün ırk anlayışı ile alakalı olmadığını ancak soy bilgisinin de milliyetçiliğin unsurlarından biri olduğuna dikkat çeken Bahadırhan Dinçaslan; "Diyelim ki İrlandalıların üstün olduğunu iddia ediyorlar. O zaman şöyle bir sonuç beklerim; büyük bilim adamlarının İrlanda'dan, büyük sanatkarların İrlanda’dan çıkmasını beklerim.  İrlanda ordusunun çok güçlü olmasını, uzayın İrlandalı’lar tarafından kolonize edilmesini beklerim. Bu olmuyorsa demek ki İrlandalılar üstün değildir. Üstelik bir dönem üstün olan bir milletin daha sonra düştüğünü de görebiliriz. Örneğin; bir dönem bütün dünyada Fransızca konuşuluyordu, Fransız kanaat önderleri, düşünce insanları dünyayı etkiliyordu ama bugün böyle değil. Bugün Fransa kaçak göçmen istilası altında ezilen zavallı bir ülkedir. Ve Fransa'dan adam çıkmaz diye benim bir ifadem vardır bu modern Fransa’yı ifade eder. Felsefi anlamda beni hiç yanıltmaz bu cümle. Bir dönem müthiş olan bu ülke bugün adam çıkmaz denecek hale geldi. Üstünlükler alçaklıklar kategorik olmaz ancak şu olur, sen izafi olarak üstün alçak işleriyle hiç uğraşmadan “ben kimim” sorusunu sorarsın, burada kendin gibilerle ortak ilerlemen gerektiğini görüp kendi kimliğini yükseltmeye çalışırsın milliyetçilik budur. Bunda soyun dahli elbette vardır ama bu kardeşlik, yoldaşlık ve yakınlık duygusunu hissetmemize sebebiyet verir" şeklinde konuştu.

Ortak Değerleri Korumalıyız

Türk dünyasının ortak değerlerine zarar vermeyecek şekilde ve milliyetçi çizgide yayınlarını devam ettirdiği TamgaTürk gazetesinin, yayın ilkelerini de bu doğrultuda inşa ettiğini söyleyen Dinçaslan; "Ortak değere zarar vermek korkunç bir günahtır. Diyelim ki sizinle ben düşmanız ve ortak bir düelloya çıktık ve siz beni vurdunuz. Belki bunu da istemeyiz ama bu yine de anlaşılabilir bir şeydir. İki kişi birbirine meydan okudu ve karşılıklı olarak birbirlerine zarar verdi ancak ortak bir değere zarar vermek şöyle bir şeydir; hem dün o ortak değere emek veren insanların hatırasına saygısızlık hem bugün o ortak değerden faydalanan insanlara zarar hem de gelecekte o ortak değerden faydalanacak insanlara zarar. Yani öyle bir günah işliyorsunuz ki bu günahın milyonlarca günahı var. Yere çöp atmaktan bayrağa kadar çok geniş bir yelpazeden bahsediyorum. Bunlara zarar verdiğinizde milyonlarca insanı öldürmüş gibi oluyorsunuz" dedi.

Muhabir: Arda Kemal Atay