Gün geçtikçe karmaşıklaşan dünya, şiddetin gölgesinde varlık göstermeye devam ediyor. Ancak, birçok düşünce lideri ve toplumsal aktivist, şiddetsiz bir toplumu savunarak insanlığın potansiyelini daha barışçıl ve sürdürülebilir bir geleceğe taşımanın mümkün olduğuna inanıyor. Şiddetsizlik sadece fiziksel saldırıları değil, aynı zamanda toplumsal adaletsizliği, duygusal ve sözlü şiddeti de reddediyor.

Bugün, şiddetsiz bir toplum vizyonuyla ilgili tartışmalar giderek artıyor. Şiddetin yaygınlaştığı bir çağda, bu ideali gerçekleştirmek adına adımlar atmaya yönelik bir hareketlenme gözlemleniyor. Şiddetsiz bir toplum, bireylerin ve toplumun tüm katmanlarının birbirleriyle empati kurarak, çatışmaları diyalog yoluyla çözmeye odaklandığı bir ortamı simgeliyor. Şiddetsiz bir gelecek düşü, bize, toplumsal değişimde güçlü bir araç olarak hizmet edebilecek, barışın ve işbirliğinin köprülerini kurabileceğimiz bir fırsat sunuyor.

Şiddetin Önlenmesi İçin Toplumsal Hareket: Rıza Sümer'in Perspektifi

Şiddeti önlenebileceğini savunan Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, şiddetin yönetilebilir olduğunu vurgulayarak, insanların sevgi, dostluk ve şiddeti hissetmediği takdirde yaşamın anlamsız hale geleceğini belirtti. Çocukların şiddeti, bulundukları her ortamda gördüklerini öğrendiklerine dikkat çeken Sümer, aile içinde öğrenilen şiddetin isteyerek ya da istemeyerek sonraki kuşaklara yansıdığını ifade etti.

Sivas Kongresi'nin 105. Yılında Yıldız Dağı'na Tırmanış Etkinliği Sivas Kongresi'nin 105. Yılında Yıldız Dağı'na Tırmanış Etkinliği

Halkın Sorunlarına Halktan Çözüm: Birlikte Güçlüyüz

Şiddetsiz Toplum Derneği olarak, farklı dernek ve meslek odalarıyla birlikte başlattıkları hareketin hızla ilerlediğini belirten Rıza Sümer, halk kaynaklı sorunlara halkın çözüm getirebileceğine vurgu yapıyor. Sümer, dünya genelinde devam eden nükleer silah geliştirmeye yönelik çalışmalara ve teknolojinin daha az maliyetle daha fazla ölüme neden olan kullanımına dikkat çekerek, Türkiye başta olmak üzere tüm ülkelerin şiddeti durdurmak adına birleşerek harekete geçmesi gerektiğini ifade ediyor.

Şiddetsiz Toplumun Temel İlkeleri: Sevgi ve Hoşgörü

Şiddetin herhangi bir biçiminin affedilemez olduğunu vurgulayan Sümer, özellikle fiziksel, duygusal ve cinsel şiddetin insana ve topluma verdiği yıkıcı etkilere dikkat çekti. Affedilmesi durumunda şiddetin artarak devam etme eğiliminde olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle toplumun, şiddetin her boyutuna karşı sıfır tolerans prensibi benimsemesi gerektiğini belirtti.

Kadın-Erkek Dayanışması ile Şiddet Engellenebilir

Kadınların ve erkeklerin birlikte hareket etmesi gerektiğine inandığını vurgulayan Sümer, siyasi partilerin de şiddet konusunda uzlaşma sağlanarak dayanışma göstermeleri gerektiğini belirtti. Sümer, sözlerine "Sevgi meşalesini hep birlikte yakmalıyız. Topyekün bir mücadele ile şiddetsiz sevgi meşalesini birlikte yakmalıyız" diyerek devam etti. Şiddetsiz Toplum Derneği, sevgi ve hoşgörüyü ön plana çıkaran bir dünya için mücadele etmeye devam ediyor.

Muhabir: Sibel Bay