Başkentler genellikle bir ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel merkezi olarak görülür. Ancak bazı ülkelerde bu işlevler, birden fazla şehir arasında paylaşılmıştır. Bu durum, tarihsel, kültürel ve stratejik nedenlerle şekillenmiş, bazen coğrafi zorluklardan bazen de toplumsal dengeyi koruma çabalarından kaynaklanmıştır. 

Bolivya: İki Başkent, İki Farklı Görev

Bolivya, birden fazla başkente sahip olmasıyla bilinen ülkelerden biridir. La Paz, hükümetin merkezi ve yürütme organlarının bulunduğu şehirken, Sucre anayasal başkent olarak kalmıştır. Tarihsel bir karar olan bu bölünme, ülkenin zengin kültürel geçmişini yansıtır. Sucre, Bolivya’nın bağımsızlık hareketinin başladığı şehir olarak büyük öneme sahiptir. La Paz ise yüksek rakımıyla ülkenin yönetimsel merkezi olarak öne çıkar.

Güney Afrika: Üç Başkenti Olan Tek Ülke

Güney Afrika, tam üç başkente sahip olmasıyla dünyada benzersiz bir konuma sahiptir. Pretoria, yürütme ve idari merkez olarak görev yaparken, Cape Town yasama organlarının bulunduğu şehirdir. Bloemfontein ise yargı organlarının merkezi olarak işlev görür. Bu karmaşık sistem, Güney Afrika’nın tarihsel çeşitliliğini ve coğrafi genişliğini yansıtır. Her başkent, ülkenin farklı bir yönünü temsil ederken, bu sistem aynı zamanda Güney Afrika’nın çok kültürlü yapısına da uyum sağlar.

Şili: Santiago ve Valparaiso’nun Rolleri

Şili’nin tek resmi başkenti Santiago’dur, ancak kültürel başkent Valparaiso da yönetimde önemli bir rol oynar. Santiago, ülkenin ekonomik, siyasi ve kültürel merkezi olarak yoğun bir şehir hayatına sahiptir. Valparaiso ise sanatsal ve kültürel kimliğiyle öne çıkar. Ayrıca bazı yönetim binaları da Valparaiso’da yer alır. Bu ayrım, Şili’nin farklı bölgelerinin birbirini tamamlayan işlevlerini ortaya koyar.

Çek Cumhuriyeti: Prag ve Brno’nun Ortaklığı

Çek Cumhuriyeti’nde Prag siyasi ve kültürel merkez olarak bilinse de Brno, yargı sistemi açısından ülkenin başkenti konumundadır. Brno’da anayasa mahkemesi ve diğer yüksek yargı organları bulunmaktadır. Bu iki şehir arasındaki görev paylaşımı, ülkenin hem tarihsel hem de modern yönlerini bir araya getirir. Prag’ın büyüleyici tarihi dokusu ve Brno’nun hukuk merkezi olması, Çek Cumhuriyeti’ni daha ilginç bir destinasyon haline getirir.

Malezya: Kuala Lumpur ve Putrajaya

Malezya’da yönetim ve ekonomi iki farklı başkent arasında bölünmüştür. Kuala Lumpur, ülkenin ekonomik ve kültürel kalbidir. Bununla birlikte, 1999 yılında hükümet Putrajaya’ya taşınmıştır.

Modern bir şehir olarak inşa edilen Putrajaya, yönetim merkezine ev sahipliği yapar. Kuala Lumpur’un hareketli ve kozmopolit yapısının aksine, Putrajaya sakinliği ve modern mimarisiyle dikkat çeker.

Fildişi Sahili: Yamoussoukro ve Abidjan

Fildişi Sahili’nde Yamoussoukro resmi başkent olarak belirlenmiştir, ancak Abidjan, ekonomik ve ticari faaliyetlerin merkezi olmaya devam etmektedir. Yamoussoukro’nun başkent seçilmesi, ülkenin eski lideri Felix Houphouet-Boigny’nin doğum yeri olmasıyla ilişkilidir. Bu şehir, ülkenin tarihi ve liderine olan saygıyı temsil eder.

Benin: Porto-Novo ve Cotonou

Benin’in başkent sistemi de oldukça ilginçtir. Porto-Novo, resmi başkenttir, ancak Cotonou, ekonomik ve idari işlevlerin yürütüldüğü şehirdir. Ticaretin ve liman faaliyetlerinin yoğun olduğu Cotonou, ülkenin modern yüzünü temsil ederken, Porto-Novo geleneksel ve tarihsel yapısıyla dikkat çeker.

Netflix'te 'Yukarı Bakma'yı Yarım Milyar Kişi İzledi Netflix'te 'Yukarı Bakma'yı Yarım Milyar Kişi İzledi

Hollanda: Amsterdam ve Lahey

Hollanda, başkentlik görevini iki şehir arasında paylaşan ülkelerden biridir. Amsterdam, resmi başkent ve kültürel merkezdir. Lahey ise hükümetin merkezi, uluslararası mahkemelerin bulunduğu ve diplomatik faaliyetlerin yürütüldüğü şehirdir. Bu yapı, Hollanda’nın uluslararası arenadaki önemini artırır.

Esvatini: Mbabane ve Lobamba

Esvatini Krallığı, iki başkente sahip olan bir diğer ülkedir. Mbabane, hükümetin merkezi olarak hizmet verirken, Lobamba geleneksel kraliyet başkentidir. Lobamba’da aynı zamanda ulusal törenler düzenlenir. Bu iki başkent, Esvatini’nin hem modern hem de geleneksel yönlerini temsil eder.

Karadağ: Podgorica ve Cetinje

Karadağ’ın yönetim merkezi Podgorica’dır, ancak tarihsel başkent Cetinje, ülkenin kültürel mirasını simgeler. Cetinje, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Karadağ’ın bağımsızlık hareketlerinin başladığı yer olarak bilinir. Bu nedenle tarihsel önemi büyüktür.

Sri Lanka: Kolombo ve Sri Jayawardenepura Kotte

Sri Lanka, siyasi ve ekonomik başkentlerini iki ayrı şehirde konumlandırmıştır. Kolombo, ticaret ve ekonominin kalbiyken, Sri Jayawardenepura Kotte ülkenin siyasi başkentidir. Bu ayrım, Sri Lanka’nın iki farklı yönünü vurgular.

Tanzanya: Darüsselam ve Dodoma

Tanzanya’da Darüsselam, uzun yıllar başkent olarak hizmet vermiştir. Ancak hükümet, 1974 yılında başkenti Dodoma’ya taşıma kararı almıştır. Bu karar, ülkenin iç bölgelerine daha fazla önem vermek ve coğrafi dengeleri sağlamak amacıyla alınmıştır. Darüsselam, ekonomik ve kültürel bir merkez olarak kalmaya devam etmektedir.

Birden Fazla Başkente Sahip Ülkelerin Çeşitliliği

Birden fazla başkenti olan ülkeler, tarihsel miraslarını ve yönetim stratejilerini bu yapılarla yansıtır. Her başkent, ülkenin farklı bir yüzünü temsil ederken, bu sistemler genellikle toplumsal, ekonomik ve coğrafi dengelerin sağlanmasına katkıda bulunur. Bu ülkeler hem geçmişlerini hem de modern dünyaya uyumlarını sergileyen eşsiz birer örnektir.

Muhabir: Nida Yağmur Mercan