İstanbul doğumlu olan Dr. Hafize Gaye Erkan, 1979 yılında dünyaya gelmiştir. İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Boğaziçi Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği eğitimini tamamlamış ve 2001 yılında bu alandaki başarısıyla dikkat çekmiştir.
Akademik yolculuğuna Princeton Üniversitesi'nde devam ederek, yöneylem araştırması ve finans mühendisliği alanında doktora derecesi elde etmiştir. Ayrıca, Harvard Business School ve Stanford Üniversitesi'nde liderlik ve yönetim alanlarında eğitim almıştır.
Finans Arenasında 17 Yıl: Hafize Gaye Erkan'ın Kariyer Yolculuğu
Kariyerine 2005 yılında Goldman Sachs'ta adım atan Erkan, burada geçirdiği 9 yıl boyunca ABD'deki büyük bankalar ve sigorta şirketleri ile çalışarak, bilanço yönetimi, stres testi, sermaye planlaması, risk yönetimi, birleşme ve satın alma konularında uzmanlaşmıştır. 2014 yılında First Republic Bank'ta çalışmaya başlayan Erkan, 8 yıl süresince eş icra kurulu başkanı, başkan, yönetim kurulu üyesi, yatırım direktörü, mevduat direktörü ve risk eş direktörü gibi önemli pozisyonlarda görev almıştır.
Tiffany & Co.'dan Marsh McLennan'a Erkan'ın Çeşitli Arenalardaki Uzmanlığı
Erkan, finans dünyasındaki etkileyici kariyerine ABD merkezli mücevher şirketi Tiffany & Co.'da yönetim kurulu üyeliği ekleyerek sürdürmüştür. 2022 yılında, Fortune 500'de yer alan küresel finans danışmanlığı şirketi Marsh McLennan'ın yönetim kuruluna katılmıştır.
Bankacılık, yatırım, risk yönetimi, teknoloji ve dijital inovasyon konularında uzman olan Erkan, Princeton Üniversitesi Yöneylem Araştırması ve Finansal Mühendislik Bölümü Danışma Konseyi'nde de görev almıştır.
"Müthiş Türk Kızı"
9 Haziran 2023 tarihinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı'na atanarak Türkiye'nin ekonomi yönetiminde önemli bir role sahip olan Erkan, bu göreviyle aynı zamanda Merkez Bankası'nın ilk kadın başkanı olmuştur.
ABD'de yaşayan ve "en genç finans profesörü" unvanını elde eden Erkan, "Müthiş Türk Kızı" olarak da tanınmaktadır.
Erkan, Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasının ardından Merkez Bankası'nın başına geçmiş ve ülkenin ekonomik politikalarını yönlendirme sorumluluğunu üstlenmiştir.
