Tarih boyunca teknolojik araçlar, toplumsal yapılar ve insanların doğayla kurduğu ilişki üzerinde belirleyici olmuştur. Günümüzde baş döndüren bir hızla ilerleyen dijitalleşme, otomasyon ve yapay zeka gibi alanlar da hem iş hem de gündelik yaşamlarımız üzerinde şekillendiricidir.
Söz konusu değişim ve dönüşüm nedeniyle yani makineleşme yüzünden kimi uzmanlara göre insanların bazı fiziksel becerileri gerilemeye başladı. Bu görüşü savunanların iddiasına göre, insanların giderek daha fazla teknolojik araçlara dayalı yaşaması fiziksel aktivitelerini sınırlamaktadır. Örneğin dijital cihazların bağımlılık derecesinde kullanılması hem belleğin zayıflamasına hem de daha az hareket edilmesine sebep olmaktadır.
Teknolojinin insanı doğasından uzaklaştırdığı ve getirdiği yararların, kolaylıkların dışında insanın kendi bedenine ve doğasına yabancılaşmasına neden olduğuna ilişkin savlar eskiden beri tartışma konusu olmuştur. Teknolojinin insanı kendisine, doğaya yabancılaştırdığı görüşünü ileri sürenlere göre, bu süreç aynı hızla devam ederse, insanın kendisini ve çevresini anlamlandırma hususunda sorunlar yaşayacaktır. Öte yandan insanın doğal yaşamdan uzaklaşması toplumsal bağları ve diğer insanlarla kurulan iletişimi de olumsuz etkileyecektir.
Teknoloji ile geldiği iddia edilen konforlar ve bolluk, birçok açıdan faydalı olsa da, insanın kendisine ve çevresine yabancılaşmasına, sosyal yapıların zayıflamasına da sebep olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle teknolojik gelişmelerin getirdiği yeniliklerin nasıl yönetileceği meselesi son derece önemlidir.
