Ölülerin geri gelmemesi, tıp biliminin temel bir gerçeğidir. Ancak bu durumun arkasında yatan bilimsel nedenleri anlamak için önce canlılık ve ölüm kavramlarını incelemek gerekmektedir. Tıbbın ölüleri diriltememesi, esas olarak termodinamiğin ikinci yasası ve entropi ile ilişkilidir.
Entropi ve Termodinamik Kanunları
Termodinamiğin ikinci yasası, evrende entropinin yani düzensizliğin artma eğiliminde olduğunu belirtir. Örneğin, bir evi kendi haline bırakırsanız, zamanla dağılacak ve kirlenmeye başlayacaktır. Eğer bir yerde düzen varsa, bu düzenin sağlanması için enerji gereklidir. Canlılar, çevrelerinden aldıkları enerji ile iç ortamlarını düzenli tutarlar. Bu bağlamda, bir canlı, dışarıdan enerji alarak kendi iç ortamındaki entropiyi kontrol eden bir sistemdir.
Örneğin, tek hücreli bir mantarı 300°C'ye ısıttığınızda, hücrenin içindeki organeller ve DNA bilgisi yok olur. Ne kadar enerji verseniz de, bu hücreyi başlangıç haline döndüremezsiniz. Moleküller bile şekil değiştirecek ve cansız doğaya dönüşecektir. Bu nedenle, canlı doğanın düzeni, geri dönülmez biçimde cansız doğanın yüksek entropisine dönüşür.
Ölü Hücrelerin Durumu
Bir fareyi ele alalım. Fare, trilyonlarca hücreden oluşur. Kalp krizi geçirip öldüğünde, bu hücrelerin çoğu canlı kalmaya devam eder. Kalp masajı ve elektroşok gibi müdahalelerle fare tekrar hayata döndürülebilir. Ancak, eğer fare öldükten sonra müdahale edilmezse, aradan geçen zamanla birlikte hücreler enerjiyi kaybedecek ve iç düzenlerini koruyamaz hale gelecektir. Bu durumda, rastgele kimyasal tepkimeler, hedefli canlılık tepkimelerinin önüne geçer ve hücreler ölür.
Hücreler arasındaki iletişim ve iş birliği de kaybolur. Bu, canlılığın temel özelliklerinden biridir. Bir ölünün geri getirilmesi, yalnızca hangi hücrelerin hayatta kaldığına ve hangi bilgilerin kaybolduğuna bağlıdır. Örneğin, beyin ölümü gerçekleştiyse, geri dönüş imkansız hale gelir.
Bilgi Kaybı ve Yeniden Dirilme
Bir ölüyü geri getirme şansı, vücuttaki hücrelerin durumuna ve kaybedilen bilgilere bağlıdır. Örneğin, hipotalamus gibi kritik bir yapı zarar görmüşse, geri dönüş mümkün olmayacaktır. Ancak, eğer bazı hücreler hayatta kalmışsa, sistemi resetlemek ve geri getirmek mümkün olabilir.
Alternatif olarak, ölüden alınan DNA'yı kullanarak klonlama yapılabilir. Ancak bu, aslında diriltme değil, yeni bir birey yaratma sürecidir. Ayrıca, yaşayanların bilgilerini vücut dışında saklayarak, öldükten sonra bu bilgileri kullanarak yeniden yaratmak da mümkün olabilir. Bu tür bilim kurgusal senaryolar, bilginin geri kazanımının aslında dirilme sürecinin temeli olduğunu gösterir.