Günümüzde araç ve trafik yoğunluğunun artış göstermesiyle birlikte, trafik ışıklarının önemi artıyor.
İlk trafik ışığı 1868'de Londra'ya konmuştur. O yıldan bugüne kadar trafiğin düzenlenmesinde büyük öneme sahip ışıkların dünya çapında kullanımına devam ediliyor.
Trafik ışıklarının ilk kullanım alanı otomobiller için değil, demiryollarında trenlerin kontrolü için kullanılan bir yöntemdi.
Trafik ışıklarında kullanılan kırmızı, sarı ve yeşil renkleri aslında tesadüfen veya öylesine seçilmemiştir. Bu renklerin kökeni, geçmişteki teknolojik ve kültürel gelişmelere dayanmaktadır.
1930'lu yıllarda 'ikaz' ışığının yeşil rengi, 'geç' ışığının rengi ise beyazdı. O dönemlerde beyaz ikaz ışığının sokak lambalarıyla karıştırılarak problem yaratmaya başlaması, renklerde değişikliğe gidilmesine neden oldu.
Kırmızı Rengi
Kırmızı tarih boyunca tehlike, zarar, vahşet gibi anlamlara geliyordu. Bu rengin dikkat çekici ve uyarıcı etkisi, trafikte de "dur" anlamında kullanılmasını sağlamıştır.
Sarı Rengi
Sarı rengin ikaz için kullanılmasının nedeni, sarının, göz alıcı, canlı bir renk olmasından geliyor. Bu renk, aynı zamanda doğada da sıklıkla uyarı işareti olarak görülüyor.
Yeşil Işık
Yeşil renk, doğada güven ve huzuru temsil eder. Bu nedenle trafik ışıklarında "geç" anlamında kullanılmıştır.
Trafik ışıklarının renkleri, geçmişten günümüze kadar gelen anlamlar, çağrışımlar ve uzun süreli deneyimler sonucu belirlenerek son halini almıştır. Dünya genelinde trafik kurallarının temel unsurlarından biri haline gelmiştir.
