Türkiye'de turist rehberliği mesleği, 6326 Sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile yeni bir döneme girdi. Kanun, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na önemli yetkiler verirken, sektördeki eğitim ve uygulama süreçlerine yönelik kapsamlı düzenlemeler de getirdi.
Yeni Eğitim İmkânları
Yeni kanuna göre, üniversitelerin turist ve turizm rehberliği bölümü dışındaki bölümlerden mezun olan kişiler de, ülkesel veya bölgesel turist rehberliği eğitim programlarına başvurabilecek. Başvurular, en az lisans düzeyinde eğitim almış kişiler için geçerli olacak.
Katılımcılar, genel turizm bilgisi, Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirası, sanat tarihi, mitoloji, sağlık turizmi ve daha birçok konu hakkında dersler alacak. Ayrıca, meslek etiklerinden iletişim becerilerine kadar birçok önemli alanda da eğitim verilecek.
Uygulama Gezisi Zorunlu Olacak
Eğitim sürecinin ardından katılımcılar, Bakanlık denetiminde düzenlenen uygulama gezilerine katılacaklar. Bu geziler, eğitim programlarıyla paralel olarak, ülkesel ve bölgesel olmak üzere iki ayrı kategoride düzenlenecek.
Uygulama gezisi, katılımcıların gerçek hayatta rehberlik yapabilme yetkinliklerini ölçmek için kritik bir aşama olacak. Gezinin ardından yazılı ve sözlü sınavda başarılı olan adaylar, mesleğe kabul sınavına girebilecek.
Mesleğe Geri Dönüş ve Ücret Düzenlemeleri
Sekiz yıl boyunca mesleki faaliyet göstermeyen rehberler, yeniden mesleğe kabul sınavında başarılı olmaları halinde aktif olarak görev alabilecekler.
Turist rehberlerinin alacağı ücretler de yeni düzenlemeye tabii olacak. Ücret tarifeleri, sektördeki paydaşların görüşleri doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenecek. Taban ücretler, günlük ve aylık olarak düzenlenecek ve her yıl enflasyon oranına göre artış yapılacak.