Çubuk, Ankara'nın fethinden sonra Türklerin bu bölgeye yerleşmeye başladığı tarihi bir mekan olarak kabul edilmektedir. Savaşın etkisiyle bölgeye gelen Türkler, sadece askerleri değil, aynı zamanda aileleri, gelenekleri, görenekleri, inançları ve yanlarında getirdikleri maddi, manevi kültür değerleriyle birlikte bu topraklara kök salmışlardır.

Çubuk ilçesi, sadece tarihsel bir öneme sahip olmakla kalmayıp aynı zamanda kültürel bir zenginliği de bünyesinde barındırmaktadır. Bölgede yaşayan halk, geçmişin mirasını yaşatmanın yanı sıra modern yaşamla da iç içe olmanın örneklerini sergilemektedir. Geleneksel el sanatları, yöresel lezzetler ve festivaller, Çubuk'u kültürel bir cazibe merkezi haline getirmektedir.

Mamak’ta Okul ve Çevresi Güvenli Hale Getirilecek Mamak’ta Okul ve Çevresi Güvenli Hale Getirilecek

Ankara Çubuk ilçesi, tarihi ve kültürel dokusunu koruyarak gelecek nesillere aktarma misyonunu sürdürürken, aynı zamanda modern yaşamın getirdiği dinamizmi de bünyesinde barındırarak Türkiye'nin önemli ilçelerinden biri olma özelliğini taşımaktadır.

Karagöl

Çubuk ve Kızılcahamam ilçeleri arasında, Kavak dağı ve Yıldırım dağının eteğinde yer alan küçük ama çok derin bir krater gölüdür. Çubuk ilçe merkezine 30 km uzaklıkta yer alır. Çevresinde spor yapma imkanı vardır. Gölün her iki yanı yamaçlarla çevrili olup, etrafı çam ve kavak ağaçları ile örtülüdür. Göl kenarında yer alan ormanların içinde kaynak suları vardır. Kayaların arasından çıkan suların son derece soğuk olmasından dolayı Ağustos ayında dahi donduğu görülebilir. Ormanlık alanlarda av hayvanlarına rastlamak mümkündür.

Karagol Cubuk Ankara

Çubuk II Barajı

İlçeye 4 km uzaklıkta, Aşağı Çavundur köyü toprakları üzerinde, dar bir boğazda toprak dolgu olarak 1964 yılında inşa edilmiştir. Ankara’nın içme suyu ihtiyacını karşılamak ve Ankara’yı taşkınlardan korumak amacıyla yapılan barajların ikincisidir. Doğal güzelliği ve mesire yerleri ile oldukça yoğun bir ziyaretçi akınına uğramaktadır. İlçede bir belediye teşkilatı kentin hizmetini sağlar. İlçeye bağlı 35 mahalle, 47 köy vardır.

Cubuk 02

Melikşah Hamamı

Mustafa Kemal Atatürk 1933 yılında; Melikşah köyünde yer alan açık havuz şeklindeki Melikşah hamamını, 16.06.1935 tarihinde başbakan İsmet İnönü, Ali Çetinkaya, cumhurbaşkanılığı muhafız alayı komutanı binbaşı İsmail Hakkı Tekçe ile yaptığı gezide ilçemizi onurlandırmış ve halkımızın sıcak sevgisi ile karşılanmıştır. Çarşı merkezinde üzeri kapalı tutulan su kuyusu yanında hatıra fotoğrafı çektiren Atatürk ve maiyetindeki heyet ile birlikte şimdiki belediye binasının bulunduğu çay bahçesinde istirahat etmiş, halk ile sohbet ederek daha sonra Kışlacık Köyü ve Karagöl'ü ziyaret etmişlerdir. Aydos dağı yaylasında küçükbaş hayvancılığı geliştirmek amacıyla Atatürk'ün emri ile yaylaya mandıra yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk 'Tarih, bir milletin kanını, hakkını ve varlığını hiçbir zaman inkar edemez' diyerek tarihin önemini vurgulamıştır.

M H

Geçmişin İzlerinde Çubuk

Çubuk ve çevresinde ilk yerleşen Türk boyları genellikle harabe ve yüksek yerleri seçerek yeni iskan merkezleri kurmuşlardır. Bu nedenle bölgede Roma ve Bizans dönemi izlerine rastlanır. Çubuk'ta Balıkhisar köyündeki kalıntılar, Camili ve Çat Köy'deki kale ve kalıntıları, Güldarpı köyünde yapılan kazılarda bulunan mermer aslan heykeli ve Yakup Derviş köyündeki mezar kalıntıları Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılardır.

Gelen erenler, Ankara ve çevresinin Türkleşmesinde, yurt olmasında öncü olmuşlardır. İlçemiz ve Ankara çevresi 1354 yılında Osmanlı hakimiyetine katılmıştır. Osmanlı kaynaklarında Çubuk Bazarı, Çubukabad aslında yerleşim yeri olarak geçer. Evliya Çelebi 17. yüzyılda doğudan batıya doğru yaptığı seferi anlatırken; Çubuk ovasını 10 gün boyunca gezdiğini ve burasının 150 akçelik kaza, 7 nahiye ve 70 köyden oluştuğunu belirtmektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinden anlaşılacağı üzere ilçemizin 1648 yılında bir yerleşim yeri olduğu açıktır.

Kaynak: Necmettin Kurucu