Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek binalarda, yağmur suyundan faydalanmak için 'yağmur sulu toplama sistemi' zorunluluğunu getirdi.

Bunun ardından Tekirdağ’da 200'ün üzerinde sitede 75 ile 150 ton arasında değişen depolar kuruldu.

NKÜ Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, kurak geçen dönemin ardından kasım ve aralık ayındaki güzel yağışların toprağın açlığını doyurduğunu belirtti.

Prof. Dr. Orta, "Son 2 yıldan beri yaşadığımız ciddi kurak dönemler, 1 metrelik bitkiler için önem arz eden tarımsal kuraklığın belirleyicisi olan 1 metrelik profildeki nem miktarı ciddi azaltmıştı. An itibarıyla bu 1 metrelik profil, aşağı yukarı tarla kapasitesi dediğimiz seviyelere geldi, doldu. Bundan sonra düşecek düzgün kapasiteli, yoğunluklu, uzun süreli yağmur ve kışın yağacak kar yağışları ile umuyoruz ki artık yer altı sularının beslenmesi gerçekleşecektir. Ama şu ana kadar düşen yağışlar ile böyle yer altı sularında dikkate değer bir artıştan bahsetmemiz mümkün değil. Bunlar ile böyle hemen gün içerisinden değişecek miktarlar değildir" diye konuştu.

Yağmur Hasadı Nedir?

Prof. Dr. Orta, "Ne yapmamız lazım? Bir kere her yerde, tarımda, şehirlerde, hatta sanayide yağmur hasadı denen sisteme geçmemiz lazım. Nedir yağmur hasadı? Yağışla düşen suyun mümkün olunca depolanması ve kurak zamanlarda kullanılmasıdır. Bunun için araziye koyduğunuz bir taş bile altında su biriktir. O noktada bir de su birikim olur ve arazinin diğer yerlerine göre daha geç kurur. En basitini söylüyorum. Toprak işleme biçimleri buna çok uygundur. Şehirlerde betonlaşma çok uygundur, düşen yağışların mutlaka şehirlerde ayrı bir yağmur suyu şebekesi ile toplanması, kolektörlerle depolama alanlarına iletilmesi ve bunların yeşil alan sulamasında, itfaiyecilik hizmetlerinde ve diğer ihtiyaçlarda kullanılması sağlanmalıdır" dedi.

Rüyada Kur'an-ı Kerim Görmek Ne Anlama Gelir? Rüyada Kur'an-ı Kerim Görmek Ne Anlama Gelir?

Türkiye'de site yerleşimlerinin çok moda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Orta, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her bir sitede su depolama hatta yağmur suyu depolama yapılarının kullanılması gerekecek. Bunların mevzuatta da yerel yönetim, belediyecilik anlamında da mevzuata girmesi ve boyutlarının belirlenmesi çok önemli. Boyutları göstermelik depolar yapılmamalı. En azından bir ailenin 4-5 günlük şu ihtiyacını karşılayacak düzeyde, bir ailenin günlük su ihtiyacı yaklaşık 300 litredir, 4 kişilik bir şehirde 5 günlük ihtiyaç 1,5 ton. Sitede 100 aile varsa, 150 tonluk su deposu yapılmalıdır. 200 aile varsa, 300 tonluk bir su deposu olması gerekir ki hiç olmazsa depolanan su zor zamanda 4-5 gün ihtiyacı karşılayabilsin. Tüm sudan daha kaliteli su, yağmur suyudur."

Tekirdağlı müteahhit Aydın Kervancı ise bakanlığın mevzuatı öncesinde yağmur suyu depolama sistemi yaptıklarını ve bu sayede büyük bir avantaj sağladıklarını söyledi.

"1 yılda 15'e Yakın Yağmur Suyu Deposu Yaptık"

Kervancı, "O biriken yağmur suları, bahçe sulama, havuz ve binaların temizliğinde kullandığımız bir su. Çünkü bildiğiniz gibi yağmur suyu en kaliteli ve temiz sulardan birisi. Projelerde bugüne kadar 75 ton ile 150 ton arasındaki büyüklüklerde yaptık. Çünkü bu depolarla yıllık 400 tondan fazla tasarruf sağlıyoruz. Sadece bizim 1 yıl içerisinde yapmış olduğumuz 15'e yakın yağmur suyu deposu var. Firma olarak yıllık 6 bin tona yakın tasarruf sağlayan depolar imal ettik. Çatılardan aşağıya inen derelerimiz var, aşağıda da açık oluklarımız var. Bu sayede sitede yağan yağmurun hepsi bir yerde toplayabiliriz. Her yağmurda tekrarlanacak, onu 75 ton olarak düşünmemek lazım. Her yağmurda dolacağı için onun 500, 600 ton kapasitesi var" ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA