Bağımlılık, genellikle olumsuz sonuçlara yol açan ve kontrol edilemeyen bir davranış türüdür.
Gıda bağımlılığı kişinin herhangi bir gıdaya karşı hissettiği ve kontrol edemediği yeme isteği olarak adlandırılmaktadır. Kişiler yeme isteği sonucu gıdayı tükettiği an kendini oldukça mutlu hissetmektedirler.
Ancak şeker ve yağ oranı fazla olan, fastfood gıdaların fazla tüketimi sağlık için oldukça zararlı bir davranıştır. Kişiler bu bağımlılığın sonucunu olarak ciddi sağlık problemleriyle karşılaşabilmektedirler.
Yeme bağımlısı kişilerde doymuş olmasına rağmen gelen yeme isteği atakları, yemekten hemen sonra bile bir şeyler atıştırma isteğine sebep oluyor.
Aşırı gıda alımı zamanla yaşam tarzına dönüşüyor ve kişiler gıda bağımlılığının farkına varmıyorlar. Bu süreç içerisinde kilo alımına bağlı olarak fiziksel yapıda bozulmalar meydana gelebilmektedir.
Gün içinde tüketmemiz gereken öğünler dışındaki diğer gıdalara duyulan yeme arzusu, beyin tarafından mutluluk hormonunu aktif hale getiriyor ve bağımlılık duygusu hissedilen bu gıdaların tüketilmemesi kişide sinirlilik ve agresiflik hali yaratıyor.
Yapılan araştırmalarda yeme alışkanlıklarının kişilerin ruh haliyle bağlantılı bir durum olduğu ortaya konmuştur. Özellikle stres altındaki kişilerde içsel sorunlarından uzaklaşmak için bağımlılık duygusu ortaya çıkabilir ve bu durumlar artış gösterebilmektedir.
Yeme bağımlılığı ciddi sağlık problemlerine yol açtığından tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Tedavisi, bağımlılığın seviyesine, sağlık durumuna ve bireysel ihtiyaçlara göre değişiklik gösterebiliyor.
Tedavi sürecinde psikoterapiden ya da Biorezonans gibi yöntemlerden faydalanılabilmektedir.
Bir diyetisyen kontrolüyle de beslenme planı oluşturmak etkili yöntemler arasında yer alıyor.