Türk sanat müziğinin unutulmaz bestekarlarından Yıldırım Gürses, vefatının 24. yılında, geride bıraktığı eşsiz eserleriyle anılıyor. 21 Ocak 1938’de Bursa’da dünyaya gelen Gürses, müzikle dolu bir ailede büyüdü. Babası Nasuhi Bey’in ut çalması ve ablası Cahide Hanım’ın şarkılar söylemesi, onun küçük yaşlardan itibaren müziğe ilgi duymasına vesile oldu.
Türk ve Batı Müziği Eğitimi Aldı
İlkokul yıllarında müzik yeteneğini keşfeden Gürses, 7 yaşındayken ilk konserini verdi. Bursa Ticaret Lisesi’nde okuduğu dönemde Türk musikisi çalışmalarına başladı ve hocası Faruk Üsküdari’nin yönlendirmesiyle Batı müziği üzerine de eğitim aldı.
1951 yılında "Bursa Ses Kralı" unvanını kazanan sanatçı, 1959’da ise "Üniversitelerarası Ses Kralı" seçilerek müzikteki yetkinliğini kanıtladı. Sanatçı, müzik dünyasına adım attığı gençlik yıllarında ilk bestesi “İçime Hüzün Doluyor”u yaptı.
Altın Mikrofon Yarışmasında Birincilik
Yıldırım Gürses, 1965 yılında "Gençliğe Veda" eseriyle Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği Altın Mikrofon yarışmasında birinci oldu. Bu başarı, Türk müziğinde çok sesliliğe geçiş dönemini başlatan adımlardan biri olarak tarihe geçti.
Sanatçı, “Son Mektup”, “Mazideki Aşk” ve “Sonbahar Rüzgarları” gibi unutulmaz eserlere imza attı. Film müzikleri alanında da öne çıkan Gürses, 1980’lerde Ajda Pekkan’ın "Affetmem Asla Seni" albümündeki şarkılarıyla büyük beğeni topladı.
Sanat Dünyasında Bir İz: 300'ü Aşkın Beste
Müziğin çok sesli dönemine öncülük eden Yıldırım Gürses, kariyeri boyunca 30’a yakın albüm, 300’ün üzerinde beste ve 500’den fazla ödül kazandı. Türk müziği için yaptığı çalışmalar ve MESAM’ın kuruluşundaki rolüyle de sanat dünyasında kalıcı bir iz bıraktı.
Yıldırım Gürses, 18 Kasım 2000 tarihinde 62 yaşında hayata veda etti. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda ebedi istirahatgahında yatan sanatçının eserleri, Türk müziğinde bir dönemin ruhunu yansıtmaya devam ediyor.