Vincent Gigante, mafya dünyasının önde gelen isimlerinden biriydi ve Genovese suç ailesinin belirsiz ancak etkili liderlerinden biri olarak tanınıyordu. Ancak onun hikayesi, suç dünyasının dışındaki insanlar için özellikle ilginç bir boyutta yer alıyordu.

Yıllarca Deli Taklidi Yapan Mafya Babası Görsel 2

Gigante'nin bilinen en çarpıcı özelliği, yetkililerin onun suç örgütünün başında olduğunu belirlemelerinden sonra takındığı deli numarasıydı. Bu numara, ona "The Oddfather" lakabını kazandırdı. Özellikle 1997'de bir adamının onu ihbar etmesiyle ortaya çıkan gerçeklik, Gigante'nin geri kalan hayatını hapiste geçirmesine neden oldu.

Evde Kar Küresi Nasıl Yapılır? Evde Kar Küresi Nasıl Yapılır?

Mafya dünyasında, Tony Salerno'nun felç geçirmesiyle birlikte Gigante, Genovese ailesinin gerçek gücü haline geldi. Ancak Salerno'nun 1992'de tutuklanmasından sonra, Gigante'nin kendini koruma ihtiyacı arttı. Artık kamuoyunun ve yetkililerin gözünde açık bir şekilde tanınmaktan kaçamazdı. Bu nedenle, deli numarası yapmaya karar verdi.

Basın Tarafından "Tuhaf Baba" Lakabıyla Anıldı!

Gigante, düzenli olarak psikiyatri hastanelerine yatışlar düzenleyerek, hatta bir psikiyatriste Tanrı'nın avukatı olduğunu iddia ederek, kamuoyunu etkilemeye çalıştı. Dedektiflerin evine geldiğinde bile duşta, tamamen giyinmiş ve elinde bir şemsiye ile bulundu. Sokaklarda sendeleyerek dolaşmaya, kendi kendine konuşmaya ve sabahlık giymeye başladı. Basın, ona "Tuhaf Baba" lakabını taktı.

Yıllarca Deli Taklidi Yapan Mafya Babası Görsel 3

Bu deli numarası, Gigante'nin örgüt üyelerinin gözünde gerçekten tuhaf görünmemesini sağladı ve nihayetinde 1997'de yargılandı. Jüri, onu haraççılık ve cinayet komplosu nedeniyle 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sonuçta Gigante, 77 yaşında tam aklı başında olarak hayatını hapishanede tamamladı.

Vincent Gigante'nin hikayesi, mafya dünyasının karmaşıklığını ve onun içindeki çarpıcı karakterleri anlamak için ilginç bir örnektir. Onun deli numarası, suç dünyasının sırlarını saklama ve kendini koruma stratejilerinin ötesinde, psikolojik bir savaşın ürünü olarak da değerlendirilebilir.

Muhabir: Sibel Bay