Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin soruşturmayla ilgili olarak kameraların karşısına çıktı. Kısa basın açıklamasında Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, kanunlar karşısında herkesin eşit olduğunu belirterek, “Sokak çağrısı kabul edilemez” dedi.
Bakan Tunç, soruşturmaları farklı taraflara çekmenin tehlikeli ve yanlış olacağını söyleyerek, ”Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır. Diğer yandan sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez” diye konuştu.
Yargı huzurunda hesap vermenin ve savunma yapmanın herkes için bir hak olduğunu kaydeden Tunç, “Hukuk Devletinde, suç işlendiğine dair bir iddia varsa; savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır. Suç işlendiğine dair bir delil varsa bununla ilgili gerekli soruşturma yetkili yargı makamlarınca yapılır. Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur” açıklamasını yaptı.
Tunç ayrıca yargının başlattığı soruşturma ve davaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirmenin en hafif tabiriyle hadsizlik olduğunu ifade ederek, "Yargı kimseden emir ve talimat almaz. Yargıya saldırmak, yargı mensuplarını tehdit etmek, onlara hakaret etmek, demokratik hukuk devletinde asla kabul edilemez. Tarafsız ve bağımsız yargının vereceği karar, herkes için bağlayıcıdır ve saygıyla karşılanmalıdır. Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır. Türk yargısına güvenmemiz gerekmektedir" değerlendirmelerinde bulundu.
Yargının kendi içerisinde hak arama yollarının sonuna kadar açık olduğunu da vurgulayan Tunç, "Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için süreci sükunetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yargının gerçekleştirmekte olduğu işlemler kendi içinde denetime tabidir. Kimlerin hangi iddialara muhatap olduğu, savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır. Hep birlikte soruşturmanın sonucunu sükunetle beklememiz gerekir" diyerek açıklamasına son verdi.