AHMET MERT DOKUZOĞLU

30 takımda görev yapan deneyimli teknik direktör Yılmaz Vural, Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nde geçirdiği zaman dilimine dair anılarını paylaştı.

Ankaragücü’nde Adem Dursun ve Effa Anısı

Vural, Adem Dursun ve Effa ile ilgili anısı hakkında şunları söyledi:

Ankaragücü düşmemeye oynuyor. Rahmetli Cemal Aydın Allah rahmet eylesin. Bypass olmuşum ve ilk çalıştırdığım takım Ankaragücü. Sakaryaspor’u da kesin yenmemiz gerekiyor. Takım kaptanı Adem Dursun’u da uyardım eksik kalmayalım, yeneriz maçı sıkıntı yaşamayalım diye. Devre oldu Adem’i yine uyardım bak atılacaksın hakem koridorda ‘atacağım bir daha bir şey olursa’ diye uyarılarımı yaptım. Takımı eksik bırakma dedim, beni dinlemiyorlar hocam dedi. Soyunma odasında takımı uyardım Adem’i dinleyin diye o da teşekkür etti bana. İkinci devreye çıktık, kulübede oturacağım yerin tozunu alırken dakika 46 hem Adem hem Effa atıldı. İyi oynuyoruz ama takım kaldı 9 kişi. Sahanın ortasına geldim hocam niye attınız bunları dedim. Küfür ettiler dedi ve sonra oyunculara döndüm. Bu kadar uyarmışız, kümede kalmaya oynuyoruz yapılan işe bak. Bende olay anında sinirle kimseye temas etmedim ama teşebbüs ettim. Oyuncularıma pozisyon harici kırmızı görmeyin diye uyarıyorum, gol atıyor formasını çıkarıyor sarı görüyor, 5 dakika sonra kırmızı görecek. Al o zaman attığın golü… Beni sahanın ortasında bulursunuz, ben size vururum siz bana millete rezil oluruz. Futbolcu milleti farklı dilden anlıyor.

Gençlerbirliği ve İlhan Cavcav Anısı

Gençlerbirliği’nde 2 dönemde çalışan Yılmaz Vural, efsane Başkan ilhan Cavcav ile olan bir anısını da paylaştı:

Galatasaray’a PFDK’dan 678 Bin Liralık Ceza Galatasaray’a PFDK’dan 678 Bin Liralık Ceza

İkinci devre başlıyor, Gençlerbirliği son sırada. Yılmaz seni kesin almak zorundayız dedi, kayıtsız şartsız kabul etti sözleşmeyi. Devrenin son maçı Fenerbahçe ile oynuyoruz, Galatasaray’da 14 senedir şampiyon olamamış Fatih hocayı neredeyse gönderecekler. Fenerbahçe’yi 3-0 yendik sonra da Galatasaray Fatih hocayla yürüdü gitti, şampiyon oldu. Tabii Fenerbahçe galibiyetinden sonra devre arasında Beştepe’de çalışıyoruz ilk antrenman ve Ramazan ayı. Arkadaşımız Müjdat vardı, düştü ve şeker varmış onda. Ne oluyor filan derken Başkent hastanesine götürdük. Oraya götürene kadar çocuk komaya girdi ve bitkisel hayata girdi. Antalya’ya gitmemiz lazım kamp için sonra haber geldi vefat etti diye bende oyuncularım Metin Diyadin, Erkan konuştum gideceğiz. İlhan Başkana aradık cenaze Kocaeli’nde, rahmetli Sefa Sirmen de tüm imkanlarını seferber ediyor gideceğiz diye. Tüm takım gelemez sen git dedi, Metin ve Erkan’a söyledim hayır hocam bizde geleceğiz diye söylediler. Uçak tuttuk, kendim verdim parayı gittik çocuklarla. Hocamızı defnettik orada ve döndük, o zaman Cem sportif direktör. Döndüğümüzde aradı ve işimize son verildiğini söyledi bende tamam o zaman gönderildiğime dair kağıt verin dedim, o da Pazar bugün dedi. Bende o zaman Pazartesi kovun beni dedim. O zaman Milliyet Gazetesinden Devrim Sağıroğlu yazıyor İlhan Cavcav için ‘Sen nasıl insansın, senin cenazene kimse gelmez’ diye ve İlhan başkanda yaptığının hata olduğunun farkına varıyor. Sonra beni aradı “Gel, senin adına iftar yemeği vereyim’ dedi bende gittim. Un fabrikasına çağırdı beni bende ‘Ben seninle un fabrikasında anlaşmadım ki sen gel buraya dedim’. Kıyamet koptu tabii, ‘Ben senin adına iftar yemeği verecektim’ dedi. Ben ondan vefat eden arkadaşımızın alacakları için ailesine ödeme yapılmasını istedim, kendi alacaklarımız adına da senet istedim. Bir şey demedi ve sezon sonunda mucizevi şekilde Gençlerbirliği ligde kaldı. Tatilden sonra Ankara’da Başkan ve yönetimle buluştuk, dedi ki ‘Yılmaz olmasa düşmüştük, bırak Türkiye’yi Avrupa’nın en iyi antrenörü ama ben bununla çalışamam çünkü beni karıştırmıyor’ dedi. Allah rahmet eylesin, şahsına münhasır bir kişiydi.