Bu yıl “Daha azı değil daha fazlası” ve “sen uçuşu hatırla” temasıyla düzenlenen festival, kadın sinemacıların imzasını taşıyan 70'in üzerinde filmi izleyicilerle buluşturdu.
Festivalin açılışı 9 Mayıs'ta Ankara Opera Sahnesi'nde yapılırken, kapanış töreni ise yeniden canlandırılan eski adıyla Kavaklıdere Sineması, yeni adıyla Kült Kavaklıdere’de gerçekleştirildi. Festival süresince, ulusal ve uluslararası düzeyde uzun metraj, belgesel ve kısa filmler izleyicilerin beğenisine sunuldu. Bu yıl toplamda 100'den fazla film gösterildi ve sinemaseverler için zengin bir program hazırlandı.
Kadın Sinemacılar Dünyaya Açılıyor
Festivalin Film Trafik Sorumlusu Fatma Edemen, Polonya’dan video konferans yoluyla katıldığı törende duygusal bir konuşma yaptı. Edemen, "Uçan Süpürge ailesinin bir parçası olmaktan ve festivalde aktif görev almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Kadın sinemacıların dünya genelinde ürettiği filmleri yakından takip ediyoruz ve bu değerli eserleri Ankara’daki izleyicilerimizle buluşturmak için heyecanla çalışıyoruz." dedi.
Kült Kavaklıdere’ye Duygusal Dönüş
Festivalin sanat direktörü Dilek Metin Sert, Kavaklıdere Sineması’nın yeniden hayata geçiş sürecini anlattı. Sert, "Tekrar evimiz gibi gördüğümüz Kavaklıdere Sineması’na dönmekten mutluyuz. Kararlı ve azimli birkaç gencin çabasıyla Kült Kavaklıdere olarak yeniden açıldı. Bu festivalin 27.'sini burada gerçekleştirme şansını elde ettik. Umuyoruz ki daha uzun yıllar sizlerin karşısında olacağız." dedi.
Jüri Üyelerinden Övgüler ve Teşekkürler
Norveç’ten Britt Sørensen, Almanya’dan Katharina Dockhorn ve Türkiye’den Necla Algan’dan oluşan jüri, sekiz filmi değerlendirdi. Sørensen, “Bu sinema salonu bizi ilk sinema deneyimlerimize geri götürdü. Festivale yardımcı olmanın en iyi kısmı, izlediğimiz güzel filmlerdi. En kötü kısmı ise kazananı seçmekti. Çok fazla film arasından gerçekten değerli bir ödül vermek zor oldu. Ama bu bizim işimiz. Kazananı kutlamadan önce, kalbimizin en derin kısmından teşekkür ederim.” dedi. Necla Algan ise, “Kadın Filmleri Festivali bizleri bilinçlendirdi. Bu festivalin çok önemli bir yeri var. Seyircilere çok teşekkür ediyorum. Bu festivali lütfen destekleyin, seyrettiğiniz filmleri paylaşın, etrafınızda yaygınlaştırın.” diye konuştu.
FIPRESCI Ödülü "Gloria" Filminin
Bu yıl FIPRESCI Ödülü'nü Margherita Vicario’nun yönetmenliğini yaptığı “Gloria” kazandı. Jüri, Vicario’nun filmindeki özgün anlatımı ve derinlikli karakter çalışmalarını övgüyle karşıladı. "Gloria", festivalde en çok konuşulan ve beğenilen filmler arasında yer aldı. Kapanış töreninde sahne alan Ayça Özefe, sevilen şarkılarını festivale özel olarak seslendirerek izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Kadına dair bir etkinlikte yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Özefe, “Daha azı değil, daha fazlası” diyerek kadınların sinemadaki yerinin önemine dikkat çekti.
28. Festival İçin Hazırlıklar Başladı
Festival süresince düzenlenen paneller ve söyleşiler de yoğun ilgi gördü. Kadın sinemacıların deneyimlerini paylaştığı bu etkinliklerde, sinemada kadın temsilinin önemi ve geleceği tartışıldı. Katılımcılar, bu tür festivallerin kadın sinemacılar için ne denli önemli olduğunu bir kez daha vurguladılar. Festival ekibi, şimdiden 28. Festival için çalışmalara başladıklarını belirterek, “Daha azı değil, daha fazlası diyerek her yıl üzerine koyarak ilerlemek için durmadan çalışıyoruz” mesajını verdi.
Bu yılki festival, izleyicilere sinemanın büyüsünü bir kez daha hatırlatarak sona ererken, kadın sinemacılara olan desteğin ve ilginin artarak devam edeceği bir sonraki yıl için heyecanla bekleniyor. Festival, kadınların sinemadaki gücünü ve yaratıcılığını kutlayan bu önemli etkinlikle, sinemaseverlerin hafızasında yer etmeye devam edecek.
