2 Ağustos 1947 tarihinde, British South American Airways’e ait Star Dust adlı Douglas DC-3 tipi bir uçak, Arjantin’den Şili’ye doğru yaptığı uçuş sırasında aniden kayboldu. 51 yıl süren arama ve araştırmaların ardından, uçağın enkazı, Arjantin’deki Tupungato Dağı’nda 1998 yılında tespit edildi. Star Dust kazası, yıllarca spekülasyonlara, komplo teorilerine ve çözülmeyen gizemlere yol açtı.
Uçağın Kayboluşu
Star Dust, Buenos Aires'ten yerel saatle 13:46'da kalktı ve uçuşunun dört saatten kısa sürmesi bekleniyordu. Ancak uçak, And Dağları üzerinden geçtiği sırada, hava trafik kontrolüne "STENDEC" şeklinde bir mors kodu mesajı gönderdi ve sonra radardan kayboldu. Bu mesajın anlamı yıllarca tartışıldı ve çeşitli teoriler öne sürüldü, ancak hiçbiri tam olarak doğrulanamadı.
Teoriler ve Spekülasyonlar
Olayın ardından, Star Dust’ın kaybolmasının arkasında pek çok olasılık konuşuldu. Bazı teoriler, uçağın aşırı hava koşulları nedeniyle düşmüş olabileceğini öne sürerken, diğerleri bir arıza ya da teknik sorun olduğunu savundu. Yolcular arasında bir İngiliz diplomat, bir Filistinli işadamı ve bir Alman kadının bulunması, olayın daha da karmaşıklaşmasına neden oldu. Bu kişilerle ilgili çeşitli spekülasyonlar ortaya atıldı; diplomatın taşıdığı hassas belgeler, uçak düşmeden önce bir devletin müdahalesi olasılığını gündeme getirdi.
51 Yıl Sonra Gelen Keşif
Enkazın bulunması, 1998 yılında bir grup dağcının Tupungato Dağı’na tırmanması sırasında gerçekleşti. 4600 metre yükseklikte, uçak parçalarına rastlayan dağcılar, bölgede yapılan araştırmalar sonucunda Star Dust’a ait olduklarını doğruladılar. 2000 yılında ise, Arjantinli ordu keşif timi, enkazın buzullar altında bulunduğu bölgeyi keşfetti.
Enkazın Durumu ve Olası Sebepler
Buzullarda korunmuş olan enkazın bir kısmı ve insanların kalıntıları, 53 yıl boyunca bozulmadan kalmıştı. Enkaz üzerinde yapılan incelemeler, uçuş sırasında pilotun görüş mesafesinin yetersiz olduğu ve dağlık bölgede alçalırken uçağın kontrolünü kaybetmiş olabileceği yönünde teorilere yol açtı. Uçağın iniş takımlarının açılmamış olması, bu ihtimali güçlendiren unsurlardan biri oldu.