ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e uyguladığı yüzde 10’luk ilave gümrük vergisinin yürürlüğe girmesi, küresel piyasalarda belirsizliğe yol açtı. Trump'ın bu kararı, yalnızca ABD iç piyasalarını değil, dünya genelindeki finansal sistemleri de etkilemeye devam ediyor. Küresel ticaretin dinamiklerini değiştiren bu adım, yatırımcıların risk iştahını zayıflattı. Özellikle gelişmekte olan piyasalarda dalgalanmalar gözlemlenirken, yatırımcılar ABD'nin dış ticaret politikasının daha da sertleşmesinden endişe ediyor.
Ek Gümrük Vergilerinin Yansımaları ve Piyasaların Tepkisi
Trump, 1 Şubat tarihinde imzaladığı kararnameyle, Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalata yüzde 25, Çin’den yapılan ithalata ise yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmişti. Bu karar, küresel ticaret savaşlarının tırmanabileceği endişelerini artırdı. Meksika ve Kanada’ya yönelik ek gümrük vergilerinin ertelenmesi, ABD piyasalarında satış baskısının sınırlanmasına yardımcı oldu. Ancak, bu hamlenin dünya ekonomisindeki etkileri daha geniş bir perspektifte hissediliyor. Avrupa ve Asya piyasaları, Trump’ın politikalarının yol açtığı belirsizlikten doğrudan etkileniyor. Özellikle Avrupa Birliği'ne yönelik olası ek gümrük vergileri açıklamaları, bölge borsalarında satış baskısını artırdı.
Ticaret Savaşları ve ABD'nin Stratejisi
Trump’ın açıklamaları, yalnızca ticaret savaşlarını tırmandırmakla kalmadı, aynı zamanda Çin, Kanada ve Meksika ile yapılacak müzakerelere ilişkin belirsizlikleri de gündeme getirdi. Trump, Çin ile yapacağı müzakereler hakkında olumlu açıklamalarda bulunarak, Çin'den yapılan ithalata uygulanan yüzde 10'luk ek gümrük vergisinin artabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ile gerçekleştirdiği görüşmede, Meksika'nın sınır güvenliğini artırması karşılığında yüzde 25’lik gümrük vergisinin 1 ay süreyle ertelenmesini sağladı. Kanada ile de benzer bir görüşme yaparak, bu ülkeye uygulanan tarifeleri 30 gün süreyle durdurdu.
Enflasyon ve Ekonomik Etkiler
Ek gümrük vergileri ve ticaret savaşlarının etkisi, yalnızca küresel ticareti değil, enflasyonist baskıları da artırıyor. ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, tarifelerin enflasyon üzerinde oluşturacağı risklere dikkat çekti. Boston Fed Başkanı Susan Collins, tarifelerin fiyatlar üzerindeki etkilerinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de iş dünyasında tarifelere bağlı maliyet artışlarının ürün fiyatlarına yansıyacağını ifade etti. Diğer taraftan, ABD'nin imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ve S&P Global tarafından açıklanan imalat sektörü verileri, piyasa beklentilerinin üzerinde gelen sonuçlarla ekonomideki daralma eğiliminin sona erdiğine işaret etti. Ocak ayında, PMI endeksi 50,9’a yükselerek ilk kez genişlemeye geçti.
Küresel Piyasalarda Hisselerde Değer Kaybı
ABD borsalarındaki satış baskısı, yatırımcıların ekonomik belirsizliklerle ilgili kaygılarının bir yansıması olarak ortaya çıkıyor. New York Borsası’nda S&P 500 endeksi yüzde 0,76, Nasdaq endeksi yüzde 1,20 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,28 değer kaybetti. Avrupa borsaları da benzer şekilde negatif bir seyir izledi. Avrupa'da, Trump’ın uyguladığı tarifeler özellikle otomobil sektörünü olumsuz etkiledi. Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in hisseleri yüzde 4,04, BMW’nin hisseleri yüzde 2,39, Porsche hisseleri ise yüzde 1,68 değer kaybetti. Fransa’daki Valeo’nun hisseleri ise yaklaşık yüzde 8 oranında düştü. Avrupa'nın en büyük borsalarından DAX 40, FTSE 100 ve CAC 40 endekslerinde de ciddi kayıplar yaşandı.
Asya Piyasalarındaki Yansıma ve Çin'in Durumu
Asya piyasaları, ABD'nin Çin'e yönelik yeni tarifelerinin etkisiyle karmaşık bir seyir izliyor. Ancak, Asya'da özellikle Japonya, Güney Kore ve Hong Kong borsalarında pozitif bir seyir dikkat çekiyor. Japonya'nın Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7, Güney Kore’nin Kospi endeksi yüzde 1 ve Hong Kong’un Hang Seng endeksi yüzde 1,2 değer kazandı. Çin’in tatil nedeniyle piyasalarda işlem yapılmadığı bu dönemde, Trump’ın Çin ile gerçekleştireceği görüşmelerin olası etkisi ise yatırımcılar tarafından dikkatle izleniyor. Çin tarafının müzakere etmeye sıcak bakması, zayıf iç talep ve gayrimenkul sorunlarıyla boğuşan Çin ekonomisi için müzakerelerin önemini arttırıyor.
Türkiye ve Yurt İçi Piyasalar
Türkiye’de Borsa İstanbul da satış ağırlıklı bir seyir izledi. BIST 100 endeksi, yüzde 2,30 değer kaybederek 9.774,40 puandan kapanırken, Dolar/TL kuru ise küresel gelişmelere paralel olarak yükseldi. Yurt içinde bugün açıklanacak reel efektif döviz kuru, finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıkları ve yükümlülükleri verileri, yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek. Borsa İstanbul’da teknik analizlere göre 9 bin 700 ve 9 bin 600 seviyeleri destek, 10 bin ve 10 bin 100 puanları ise direnç seviyeleri olarak öne çıkıyor.