Çanakkale Deniz Savaşı sırasında Maydos Mıntıka Komutanı olarak görev yapan Mustafa Kemal Atatürk'ün, 17 Mart 1915 tarihinde yazdığı mektup, sadece bir askerin, bir liderin değil, aynı zamanda bir vizyonerin ruhunu yansıtan önemli bir belge olarak tarihe geçti.

Atatürk’ün, büyük bir zaferin yaklaştığı günlerde yazdığı bu mektup, sadece Çanakkale’deki askeri başarısının değil, aynı zamanda onun derin bir öngörü ve kendine güven duygusunun da bir yansımasıydı.

Çanakkale Savunması ve Kendinden Emin Lider

Mustafa Kemal, 25 Şubat ile 25 Mart arasında, Çanakkale Boğazı'nın savunmasında büyük bir sorumluluk üstlenmişti. Bu süreç, onun askeri kariyerinin en kritik anlarından biriydi. 17 Mart’ta yazdığı mektupta, bir aydır süren bu savunmayı ve bölgedeki mücadelesini detaylı bir şekilde dile getirmişti.

Mektubunda, "İki aydır buradayım ve Çanakkale Boğazı'nı müttefiklerin ihraç teşebbüsünde bulunan donanmalarına ve kuvvetlerine karşı müdafaa ediyorum. Bu ana kadar aziz Corrine, hep muvaffak oldum ve aynı yerde kalırsam, kuvvetle ümit ediyorum ki daima da muvaffak olacağım" diyerek, bir liderin gücünü ve öngörüsünü hissettiren bir ifadeye yer vermiştir.

Fedakarlık ve Kahramanlık: Bigalı Mehmet Çavuş

Çanakkale’nin o zor günlerinde, Mustafa Kemal’in öngörüsü ve liderliği, yalnızca askeri stratejilerle değil, kahramanlıkla da şekillenmişti. Dr. İsmail Sabah, Bigalı Mehmet Çavuş’un, Seddülbahir’e çıkarma yapan İngiliz tahrip müfrezelerini geri püskürtmesindeki rolüne dikkat çekiyor.

Bu kahramanlık hikayesi, Atatürk’ün mektubundaki "Burada benim ismimin duyulmamasına hayret etmemeli, çünkü ben mühim bir muharebenin kahramanı olarak Mehmed Çavuş'a şeref kazandırmayı tercih ettim. Tabii şüphe etmezsiniz ki muharebeyi idare eden sizin dostunuzdu ve savaş gecesi muharebelerin saflarında Mehmed Çavuş'u bulan da o idi" cümlesinde net bir şekilde görülmektedir.

Bu ifadeler, Atatürk’ün, zaferin yalnızca kendisinin değil, herkesin ortak başarısı olduğunu vurgulayan büyük bir liderliğini gözler önüne seriyor.

Öngörü ve Başarı: Çanakkale’nin Ruhu

Mustafa Kemal’in yazdığı mektup, yalnızca zaferin doğuşunu değil, aynı zamanda bu zaferin arkasındaki stratejik düşünceyi de yansıtıyor. Atatürk, 17 Mart'taki mektubunda, "Daima muvaffak olacağım" diyerek, sadece Çanakkale Boğazı’ndaki savunma için değil, tüm savaş için kendisine duyduğu güveni ifade etti.

Dr. Sabah, "Mustafa Kemal Bey, 18 Mart'tan bir gün önce 17 Mart tarihinde arkadaşına yazdığı mektupta, burada bulunduğu sürece daima başarılı olacağını ifade etmişti. Nitekim muharebelerin ilerleyen süreçlerinde sadece Arıburnu'nda değil, Conkbayırı'nda ve Anafartalar'da da kendinden emin bir şekilde bu başarıya ulaşmış ve mektupta yazdığı gibi öngörüsünde haklı çıkmıştı" diyerek, Atatürk’ün liderliğinin ve cesaretinin ne kadar etkili olduğunu belirtti.

Uykuyu Ne Açar? En Etkili Yöntemler! Uykuyu Ne Açar? En Etkili Yöntemler!

Mustafa Kemal’in Zafere Giden Adımları

Mustafa Kemal Atatürk’ün 17 Mart'ta yazdığı mektup, sadece bir askerin duygularını değil, aynı zamanda zafer için öngörü ve stratejilerini de yansıtan bir belgedir. Mektubunda "Daima muvaffak olacağım" diyerek, sadece o günkü durumu değil, gelecekteki tüm zorlukları da aşacağına olan inancını ortaya koymuştur.

Bu mektup, yalnızca bir askeri başarıyı değil, aynı zamanda bir liderin moral ve inanç gücünü anlatan bir simge haline gelmiştir.

Mustafa Kemal’in Zafere Giden Adımları

Çanakkale Zaferi'nin sonrasında, Atatürk’ün öngörüsünün ne kadar doğru olduğu daha da netleşti. 25 Nisan'da başlayacak olan kara harekatı, Mustafa Kemal’in 57’nci Alay’la gerçekleştirdiği büyük bir sorumluluk örneğiydi.

Bu harekat, Atatürk’ün kendine güveninin ve liderliğinin en somut göstergesiydi. Mektubunda yazdığı gibi, "daima muvaffak olacağım" diyerek, sadece Çanakkale’de değil, tüm savaşta kazandığı zaferleri işaret ediyordu.

Atatürk’ün Mektubunda Geçen İfadeler

Mustafa Kemal Atatürk’ün mektubunda geçen ifadeler, onun içsel gücünü ve liderlik vasıflarını gözler önüne seriyor. Mektubun Türkçeye çevirisinde yer alan şu ifadeler, Atatürk’ün kişiliği ve liderliği hakkında çok şey söylüyor:
"İki aydır buradayım ve Çanakkale Boğazı'nı müttefiklerin ihraç teşebbüsünde bulunan donanmalarına ve kuvvetlerine karşı müdafaa ediyorum. Bu ana kadar aziz Corrine, hep muvaffak oldum ve aynı yerde kalırsam, kuvvetle ümit ediyorum ki daima da muvaffak olacağım. Burada benim ismimin duyulmamasına hayret etmemeli, çünkü ben mühim bir muharebenin kahramanı olarak Mehmed Çavuş'a şeref kazandırmayı tercih ettim. Tabii şüphe etmezsiniz ki muharebeyi idare eden sizin dostunuzdu ve savaş gecesi muharebelerin saflarında Mehmed Çavuş'u bulan da o idi."

Bu mektup, Atatürk’ün sadece askeri değil, aynı zamanda insani yönünü de ortaya koyuyor. Cesaret, liderlik, öngörü ve kahramanlıkla şekillenen Çanakkale Zaferi’ne giden yolun önemli bir belgesi olarak tarihteki yerini alıyor.

Kaynak: DHA