Batmasına izin verilmeyecek kadar büyük finansal kuruluşlar, iktisadi düzenin belkemiğini oluşturan karmaşık yapılar olarak, sağladıkları çeşitli hizmetlerle ve diğer kuruluşlarla kurdukları kuvvetli bağlantılarıyla önemli bir rol üstlenirler. Bu kuruluşlar, bankalardan sigorta firmalarına, yatırım fonlarından kredi oranlarına kadar geniş bir yelpazeye yayılır.
Söz konusu kuruluşların her biri, ekonomik bölgelerde önemli bir ihtiyaca karşılık gelir. İş bu stratejik konumlarından dolayı bazı büyük finansal yapılar için 'batmasına izin verilemez' ifadesi kullanılır. Çünkü onların batması demek çok sayıda şirketin batması, işsizlik sorununun sıçraması ve ekonomik düzenin derinden sarsılması anlamına gelir.
Bu yapılar sadece ülke içinde değil, dışında da aktiftirler. Adeta sektörleri için olmazsa olmaz konumundadırlar. Bunlardan herhangi birinin iflası ekonomik istikrarsızlığın daha da belirgin hale gelmesi demektir.
Ayrıca finansal ekonomik faaliyetlerinin kısa süre içinde başka kuruluşlar tarafından üstlenilmesi de pek mümkün değildir. Bu da icraatta bulundukları sektörlerde çözümü kolay olmayan ciddi sorunların doğmasına sebep olur. Bu nedenle, büyük ve karmaşık finansal kuruluşların yönetimi ve denetimi, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük bir önem taşır.
Tüm bu kaygılardan dolayı batmasına izin verilmeyecek kadar büyük finansal kuruluşların sürdürülebilirliği finansal sitemin ayakta kalabilmesi bakımından önemli bir husus olarak kabul edilir.