Elektronik Mühendisi, TÜSİAV İstanbul İl Koordinatörü ve Ticari Hayat Gazetesi yazarı Begüm Öncü’nün bu haftaki konuğu, uluslararası düzeyde başarılara imza atan, göz hastalıkları ana bilim dalında uzman doktor, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Göktuğ Demirci’ydi.

Begüm Öncü (B.Ö.): Bu haftaki konuğum uluslararası düzeyde başarılara imza atan, göz hastalıkları ana bilim dalında uzman doktor, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Göktuğ Demirci. Değerli hocam zaman ayırıp, bu röportajı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Siz mesleğine bağlı, göz hastalıkları alanına önemli katkılar sunmuş ve çalışmalarına halen devam eden, tüm bilgi ve tecrübelerini öğrencileriyle paylaşan saygın bir bilim insanısınız. Aynı zamanda ailemizin kıymetli göz doktorusunuz. Bu röportaj için size tekrar çok teşekkür ederim hocam. Röportajımıza başlarken sizi biraz tanıyabilir miyiz? Mesleki ve akademik kariyerinizden bahsedebilir misiniz?

Göktuğ Demirci (G.D.): Merhaba, öncelikle bu nazik davetiniz için teşekkür ederim. Benim akademik hayatım aslında daha anaokulunda okuduğum yıllarda, babam Dr. Erol Demirci’nin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz ana bilim dalında asistan olduğu dönemde başladı. 80’li yıllar zaten haftada en fazla 1-2 saat televizyon izleyebilirdik. Gündüzleri sokakta, akşamları ise derslerimizi yapar veya kitap okurduk. Çalışkan bir öğrenciydim. Matematik, kimya, fizik ve biyolojim oldukça iyiydi. Moda ilkokulu, Nişantaşı Anadolu lisesi, daha sonra Marmara İngilizce tıp bölümünü bitirdim. Sonrasında uzmanlığımı Kocaeli Üniversitesi tıp fakültesi göz bölümünde tamamladım. İlkokuldan itibaren iyi bir göz doktoru olmak isterdim. Hatta tıp fakültesini göz doktoru olmak için okudum diyebilirim.

B.Ö.: Göz hastalıklarının tanı ve tedavisindeki son gelişmeler hakkında bizimle bilgi paylaşabilir misiniz?

G.D.: Dünyada teknolojik bir gelişme varsa genelde bu göz alanında olur. Sonuçta her organ önemlidir lakin gözler dünyaya açılan pencerelerdir. Yapısı itibariyle vücudun en karmaşık anatomiye sahip organıdır. Işık enerjisinin kimyasal bir tepkime ile görüntü haline dönüşerek beyine iletildiği karmaşık, tam anlamıyla çözülememiş benzersiz bir yapı. Tanı aşamasında mikron düzeyinde ve hastalara zarar verme ihtimali olmayan optikal koherent tomografi denilen aletlerde çok gelişme oldu ve olmaya da devam ediyor. Tedavi noktasında ise asıl önemli gelişmeler olmakta. Okuyanların anlayabileceği basitlikte anlatırsam, gözlükten kurtulmak isteyenler için lazer teknolojileri çok gelişti, uzağı göremeyen yani miyopinin ilerlememesi için özel damlalar ve gözlük camları geliştirildi. Gözün en arkadaki ağ tabakasındaki bozuklukların tedavisi konusunda kök hücre ve gen tedavisinde harika gelişmeler oldu. Hatta 1 ay önce Tam Göz nakli yüksek akım nedeniyle gözünü kaybeden bir hastada yapıldı.1 Geçen hafta ise yine göz nakli ile ilgili ABD de ulusal kurum bir çalışma başlattı.2 Bunlar ümit veren çalışmalar.

Demirci'nin Atıfta Bulunduğu Referanslar :

https://www.reuters.com/business/healthcare-pharmaceuticals/surgeons-new-york-announce-worlds-first-eye-transplant-2023-11-09/

https://eyewire.news/news/arpa-h-launches-thea-research-program-for-whole-eye-transplantation-to-restore-vision-for-the-blind?c4src=article:infinite-scroll

B.Ö.: Göz sağlığımızı korumak için günlük hayatımızda nelere dikkat etmemizi önerirsiniz?

G.D.: Bence korunma daha çocukken rafine gıdalardan korunup antioksidan gıdalara yönelerek başlanmalı. Ayrıca çocukların doğada daha fazla zaman geçirmesine teknolojiden biraz uzak kalmasına dikkat edilmeli. Büyüklerin de yine beslenme şekillerine dikkat etmesi, vücudun iç saatini bozmamalarını öneririm.

B.Ö.: Göz hastalıkları bölümü yüksek teknolojik cihazların aktif olarak kullanıldığı bir branş. Tanı ve tedavi aşamasında siz doktorlara sağladığı avantajlar nelerdir?

G.D.: Evet doğru teknolojik açıdan göz branşı çok ileride, çoğu tanı yönteminde hatta tedavide NASA teknolojisi kullanılmakta. Hatta az önce bahsettiğim OCT cihazı şu an astronotların göz hastalıklarının tanısında kullanılmakta ki ben bunu daha asistanken 2004 yılında NASA’ya mail olarak atmama rağmen NASA’nın kendi bürokrasisi nedeniyle ilerleme kaydedilemedi ve ne yazık ki 15-20 yıl sonra haklılığım ortaya çıktı. Yine bu sene kullandığım yüksek teknoloji görüntüleme sayesinde Avrupa Kuru Göz Derneğinin 2023 yılında düzenlediği 2 yarışmada da ülkemizi temsil ederek ödül aldım.

Bissinozis (Pazartesi Ateşi) Hastalığı Nedir? Bissinozis (Pazartesi Ateşi) Hastalığı Nedir?

Prof. Dr. Demirci'nin NASA’yla Paylaştığı Maili

Avrupa Kuru Göz Derneği (EuDES) Ödülleri

B.Ö.: Hocam Prof. Dr. Göktuğ Demirci, tıp literatürüne “Demirci Fenomeni” olarak geçen “ivermektin molekülünün kirpik üstündeki demodeks parazitine karşı yeni özellikleri” adlı klinik çalışmasıyla “En İyi Klinik Olgu” ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda 2023 Münih Kongresi’ndeki en iyi fotoğraf yarışmasında “dinlenen demodeks” fotoğrafıyla ikincilik ödülünün de sahibi oldu. Başarılarınızın devamını dilerim kıymetli hocam tekrar çok tebrik ederim.

B.Ö.: Kıymetli hocam aynı zamanda birçok kitabınız ve yayınlanan makaleleriniz bulunmakta. Röportajımızın son kısmında okuyucularımıza kitaplarınız hakkında bilgiler paylaşmak istiyorum. Sizin de katkıda bulunduğunuz Demodex Tanı ve Tedavi kitabının 12. bölümünde Oküler Demodeksin klinik tanısı üzerine bir yayınınız bulunmakta.

B.Ö.: Aynı zamanda Göz Hastalıkları ana bilim dalında uluslararası düzeyde üstün başarılara sahip Richard J. Mackool’un bilgi ve tecrübelerini aktarabilmek için yazdığı bu yol gösterici kitabın çevirisini yaparak bizlere ve öğrencilerinize kazandırdınız. Bu kıymetli çalışmanız tıp alanında çok önemli bir yere sahip. Bana da bu kitabı hediye ettiğiniz için çok teşekkür ederim hocam.

B.Ö.: Göktuğ hocam son olarak STK’lar hakkındaki fikirlerinizi de merak ediyorum. Bende gönüllü olarak TÜSİAV Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı’nda İstanbul İl Koordinatörü olarak çalışıyorum. Bir doktor ve akademisyen olarak sivil toplum kuruluşları hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyim?

G.D.: Sivil toplum kuruluşları günümüzde çok önemli, özellikle sağlık alanında benim bildiğim gerek deprem bölgesi gerek Afrika’da gereken yerlerde sağlık hizmeti götürmek için çok hızlı hareket edebiliyorlar. Ülkemizde de bu kurumlar iyi organize olduğunda oldukça başarılı işler yaptılar. Sizi de bu önemli görevi başarı ile yaptığınız için tebrik ediyorum, belki bu röportajı okuyacak gençlere ilham veririm.

Kaynak: Haber Merkezi