BBC'den Gazze Sansürü: Belgesel Yayından Kaldırıldı BBC'den Gazze Sansürü: Belgesel Yayından Kaldırıldı

Sanat Köprüleri Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği, “Biz Birlikte Güzeliz” sergisiyle sanatseverleri bir araya getirdi. 20 Şubat’ta Ankara Nuri Pakdil Edebiyat Müze Kütüphanesi'nde başlayan etkinlik, geleneksel Türk el sanatlarının nadide örneklerini sunarken, sanatçılar ve katılımcılar arasında kültürel bir etkileşim sağladı. Etkinlik, sanatın gücünü ve kültürel mirası yaşatmayı amaçlayan çeşitli paneller ve canlı performanslarla zenginleşti.

'Biz Birlikte Güzeliz' Sergisi Sanatseverlerle Buluştu1

Sanat Köprüleri Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Ufuk Soydemirgil: Sanat İç Dünyamızdan Dışa Açılan Bir Yolculuktur

Sanat etkinliğinin organizasyonunda önemli bir rol oynayan Sanat Köprüleri Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Ufuk Soydemirgil, etkinliğin sanatçılar ve sanatseverler arasında bir bağ kurduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Sanat Köprüleri Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği, resmi olarak bir yaşında olsa da yedi yıldır aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor. Üç ana sanat kurulumuz olan Güzel Sanatlar, Türk-İslam Sanatları ve Anadolu El Sanatları ile otuzdan fazla sanat dalında faaliyet gösteriyoruz. Çalışmalarımız, Türkistan'dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada halkımızla buluşuyor. Bazen sosyal medya aracılığıyla bilgilendirici içerikler paylaşırken bazen de etkinlikler düzenleyerek sanatseverleri doğrudan sanatla buluşturuyoruz. Bugün burada, yıllardır birbirini hiç görmeden sanat için çalışan insanların bir araya geldiğine tanıklık ediyoruz. Sanat, insanın iç dünyasından dış dünyaya yaptığı anlamlı bir yolculuktur.”

El Sanatları Ustaları Geleneksel Teknikleri Anlatıyor

Etkinlikte eserleri sergilenen sanatçılar, geleneksel sanatların geçmişini, teknik detaylarını ve günümüzde yaşadığı değişimleri ziyaretçilerle paylaştı.

'Biz Birlikte Güzeliz' Sergisi Sanatseverlerle Buluştu5

Taş Bebek ve Çini Sanatçısı Yasemin Obuz: Doğal Malzemelerle Geçmişi Geleceğe Taşıyorum

Sanatçı Yasemin Obuz, doğal taşlardan ürettiği bebek figürlerini ve çini sanatına olan ilgisini şu sözlerle dile getirdi:

"Ben taş bebek ve çini öğretmeniyim. Doğada bulunan doğal taşları kullanarak bebek figürleri oluşturuyorum. Her biri, yirmi dört aşamadan geçerek son halini alıyor. Yöresel Türk kadın ve erkek kıyafetlerini soğuk porselen tekniği ile bebeklere giydiriyorum. El işçiliği ile dokumalar yapıyor, boyama işlemlerini tamamladıktan sonra takı ve süslemeler ekleyerek eserleri sergilenmeye hazır hale getiriyorum. Yöresel kıyafetleri ve motifleri iyi bildiğim için farklı bölgelerin geleneksel kıyafetlerini de yaptığım bebeklerle buluşturuyorum."

'Biz Birlikte Güzeliz' Sergisi Sanatseverlerle Buluştu6

Lefkara Nakışı Ustası Nimet Kaykaç: Sanatımızı Yaşatamazsak Kültürel Hafızamız Silinir

Kültür Bakanlığı tarafından devlet sanatçısı unvanı verilen el sanatları ustası Nimet Kaykaç, Lefkara Nakışı'nın önemine dikkat çekerek bu sanatın tarihini ve zorluklarını şu sözlerle anlattı:

"Lefkara Nakışı, ilk olarak 1400'lü yıllarda Kıbrıs'ın Lefkara bölgesinde ortaya çıkmış bir el sanatıdır. Rum ve Türk halklarının ortak mirası olan bu nakış, zamanla Avrupa'ya da yayılmıştır. Leonardo da Vinci, Lefkara'yı ziyaret ederek buradan özel bir örtü satın almış ve bu örtüden ilham alarak ünlü Son Akşam Yemeği tablosuna 'dere motifi'ni işlemiştir. Bugün bu tabloya dikkatlice baktığınızda, kenarındaki işlemelerde Lefkara Nakışı’nın izlerini görebilirsiniz. Ne yazık ki, Türkiye’de bu sanat unutulmaya yüz tutmuş durumda. 2009 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınan Lefkara Nakışı, 2013’ten itibaren Türkiye’de yeniden hayat bulmaya başladı. Ancak bu sanatı sürdürebilmek için özel kumaşlar gerekiyor ve bu kumaşlar Türkiye’de üretilmediği için Kıbrıs’tan getiriliyor. Eğer kültürel mirasımıza sahip çıkmazsak, geçmişimizle olan bağımızı kaybederiz."

'Biz Birlikte Güzeliz' Sergisi Sanatseverlerle Buluştu4

Geleneksel El Sanatları Öğretmeni Nurhayat Aygün: Desenlerimiz Anadolu’nun Diliydi

Etkinlikte eserleri sergilenen bir diğer sanatçı olan Nurhayat Aygün, geleneksel motiflerin tarihsel önemine değinerek şunları söyledi:

"Anadolu’nun kültürel zenginliğine baktığımızda, halı ve kilimlerde kullanılan motiflerin birer dil olduğunu görürüz. Geçmişte her nakış bir anlam taşıyordu. Örneğin, ‘koç boynuzu’ bereketi, ‘eli belinde’ motifi ise kadın gücünü ve üretkenliği simgeliyordu. Bugün maalesef bu anlamlar unutuluyor. Eskiden annelerimiz, gözlem yetenekleriyle hesap yapmadan, sadece doğayı gözlemleyerek geometrik desenler oluşturuyordu. Ancak modern çağda bu mirası yeterince koruyamadık. Geleneksel sanatlarımızı yaşatamazsak, kültürel kimliğimizi kaybederiz.”

'Biz Birlikte Güzeliz' Sergisi Sanatseverlerle Buluştu3

Sepet Örme Ustası Hatun Uğurtay: Sanat, Geçmişle Gelecek Arasında Bir Köprüdür

Etkinlikte sepet örme sanatıyla ilgili bilgi veren Hatun Uğurtay, bu sanatın yaşatılması için yürüttüğü çalışmalardan bahsederek şunları söyledi:

"Geleneksel el sanatları ustasıyım ve sepet örücülüğü alanında eğitim veriyorum. Amacım, bu sanatın gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak ve çocukları sosyal medyadan uzaklaştırarak üretkenliğe teşvik etmek. Sepet örücülüğünde hayıt, kargı, bambu ve kamış gibi malzemeler kullanılır. Trabzon, Rize, Artvin ve Giresun’da yaygın olan 'Şelek' sepetini tamamen görsel hafızamı kullanarak örüyorum. Bu sanatı yaşatabilmek için farklı bölgelerde atölyeler düzenliyorum. Geleneksel el sanatlarımızın unutulmaması için elimden geleni yapıyorum. Çünkü sanat, geçmiş ile gelecek arasında bir köprüdür ve bu köprü yıkılırsa, kültürel mirasımızı kaybederiz."

'Biz Birlikte Güzeliz' Sergisi Sanatseverlerle Buluştu2

Rölyef Sanatçısı Tosun: Rölyef ile Soğuk Porseleni Birleştiren İlk Kişiyim

Kağıt rölyef sanatçısı ve Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği'nin kurucu üyesi Gonca Tosun, sanata olan bağlılığını ve eserlerine dair şu açıklamaları yaptı:

“Şu an, Nur Pakdil’in düzenlediği Anadolu El Sanatları sergisine eserlerimle katılıyorum, eserlerim tamamen kâğıt rölyef üzerine. Bağlıca’daki atölyemde kendi kişisel belgelerimi yetiştiriyorum ve burada altı önemli eserle yer aldım. Bunlar; Sakarya Meydan Muharebesi, Atlar, Osman Hamdi’nin Gül Koklayan Kadın eseri ki bunu soğuk porselenle yaptım. Ayrıca, Timur Bilir hocamızın ödüllü sanat eserini rölyefe çevirdim ve Mevlana’nın Sarığını yaparak sergiye katıldım. 2017 yılında rölyef ile soğuk porseleni birleştiren ilk kişi oldum ve sonrasında bu yöntemi uygulamaya başlayan birçok hocamız oldu.”

Sanat Etkinliği Devam Ediyor

Ankara’daki sanat etkinliği, 22 Şubat’a kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Etkinlik kapsamında sergileri gezebilir, sanat performanslarını izleyebilir ve geleneksel sanat ustalarıyla birebir sohbet edebilirsiniz. 

Muhabir: Sibel Bay