Küresel piyasalarda belirsizliklerin etkisiyle artan risk iştahı, fiyatlamaları karmaşık hale getirirken, Türkiye'de devam eden dezenflasyon sürecinin etkisiyle borsada yukarı yönlü bir hareketin başlayabileceği öngörülüyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın korumacı ticaret politikaları ve ek gümrük vergisi hamleleri, küresel piyasalar üzerinde etkisini sürdürürken, bu gelişmelerin Türkiye'ye olan yansımaları dikkatle takip ediliyor. İkinci kez başkanlık koltuğuna oturan Trump'ın Kanada ve Grönland'a yönelik söylemleri ile ticarette korumacı adımları, global piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Trump yönetiminin dış politikası ve ticaret tarifelerine ilişkin haber akışı, yatırımcıların odağında kalmaya devam ederken, "güvenli liman" olarak görülen varlıklara talep yükseldi. Bu dönemde altının ons fiyatı 2 bin 954 dolarla rekor kırarken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,42'ye geriledi.
Türkiye Piyasaları Olumlu Seyrediyor
Yurt içinde ise Trump'ın Türkiye'ye yönelik söylemleri, iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu yönde ilerleyebileceği beklentisini artırdı. Ayrıca ekonomi yönetiminin izlediği politikalar, Türkiye'yi küresel piyasalarda ön plana çıkaran unsurlar arasında yer aldı.
Bu süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri 14 Şubat haftasında 173,2 milyar dolara ulaşarak rekor kırarken, swap hariç net rezervler de 71,5 milyar dolara yükseldi.
Uzmanlar, küresel piyasalardaki gelişmelerin yurt içi yansımalarını değerlendirirken, gelecek döneme dair iyimser beklentilerini paylaşıyor. Merkez Bankasının faiz indirimlerine başlaması ve bu sürecin devam edeceğine dair beklentiler, Borsa İstanbul'da yükseliş eğiliminin güçlenebileceğine işaret ediyor.
"Merkez Bankası'nın Politikaları Elimizi Güçlendiriyor"
Stratejist Cüneyt Paksoy, Trump'ın başkanlık dönemindeki korumacı politikalarının global piyasalar üzerinde önemli etkileri olduğunu belirtti. Paksoy, Türkiye ekonomisinde son dönemde yakalanan istikrara dikkat çekerek, "Rezervlerimiz, ülke risk primi ve borçlanma maliyetleri açısından olumlu bir tablo görüyoruz. Bu kazanımların enflasyon üzerindeki etkileri de önem taşıyor" dedi.
Paksoy, orta ve uzun vadede yabancı yatırımcı girişlerinin borsayı desteklemesini beklediğini belirterek, "Jeopolitik gelişmeler ve Merkez Bankasının faiz indirim döngüsü yakından izleniyor. Rezervlerin güçlenmesi ve ödemeler dengesinde sorun yaşanmaması, Türkiye'ye olan güveni artırıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Borsada teknik sıkışma yaşandığını ve yukarı yönlü potansiyelin güçlü olduğunu aktaran Paksoy, endekste kırılma yaşanabileceğini ve bu süreçte "temkinli" olunması gerektiğini vurguladı.
Paksoy, "Merkez Bankası'nın faiz indirim döngüsünden faydalanabilecek sektörler pozitif ayrışıyor. Doğru sektörleri seçen yatırımcılar avantaj sağlayacaktır. Yapısal reformlarla bu süreci desteklemek, enflasyonla mücadelede önemli katkılar sağlayacak ve Türkiye'nin ekonomik vizyonunu güçlendirecektir" şeklinde konuştu.
"Dezenflasyon Süreci Fiyatlamaları İyileştiriyor"
Colendi Menkul Analisti Sadullah Çalışır ise Türkiye'de ekonomi yönetiminin değişmesinden bu yana geçen süreçte alınan tedbirlerin olumlu sonuçlar vermeye başladığını belirterek, "Manşet enflasyon düşerken, fiyatlama davranışlarında iyileşme gözleniyor" dedi.
Çalışır, ülke risk priminin gerilemesi ve borçlanma maliyetlerinin düşmesi ile TCMB rezervlerinin artışının yerli yatırımcıların Türk lirası varlıklara olan ilgisini artırdığını söyledi.
Yurt içinde açıklanacak enflasyon verileri ve TCMB'nin faiz indirim döngüsünün hızının, Türk lirası tahvil ve hisse piyasalarına yerli ve yabancı yatırımcı ilgisinin artması için kritik öneme sahip olduğunu kaydeden Çalışır, "Yıl boyunca devam edecek faiz indirimleri ve yıl sonunda yüzde 30'un altında beklenen enflasyon, Türk lirası tahviller ve Borsa İstanbul için önemli fırsatlar sunuyor" ifadelerini kullandı.
Çalışır, Trump'ın ticaret tarifelerinin küresel piyasalarda belirsizlik yarattığını ve gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırım iştahını azalttığını belirtirken, "Türk lirası varlıklar yabancılar için cazip hale geldi. Trump'ın ilk 100 gününün ardından daha öngörülebilir bir yatırım ortamı oluşursa, Türkiye'ye yabancı yatırımcı ilgisi artabilir" dedi.
Colendi Menkul, BIST 100 endeksi için 2025 yılında 14 bin 500 puan seviyelerini hedeflerken, "Enflasyonun altında kalan Borsa İstanbul'un bu dönemde yatırımcılara fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.