Enflasyonla mücadele kapsamında kredi kartı harcamalarına yeni sınırlamalar getirilmesi yönündeki tartışmalar Türkiye’nin ekonomi gündemindeki yerini koruyor.
İş insanı Cem Boyner de BloombergHT’de yaptığı değerlendirmede, “Kredi kartı ne problem ne de çözüm” dedi.
Türkiye’de yaşanan enflasyonist ortama dikkat çeken Boyner, “Biz emisyondaki parayı artırırken aynı anda faizler düştü. Faizler düşünce vatandaş parası pul olmadan, malın fiyatı artmadan bir şey almak için alışverişe koştu. Ya da paranın değerini kaybetmemek için dövize kaçtı. 2022 ortasından 2023'ün ortasına kadar ciddi bir talep enflasyonu yaşadık. Fiyatlar artacak diye müşteriler gerçekten alışverişe hücum ettiler. Şu önemli, kemer sıkma dediğimiz zaman o bizi kredi kartı ve diğer alışveriş noktasına getiriyor” dedi.
Burada biraz kızını dövmeyen dizini döver durumu olduğuna dikkat çeken Boyner, “Siz piyasayı soğutmak istediğinizde yapacağınız en doğru şey, hangi yönetim olursa olsun kamunun harcamalarını kısmak israfları azaltmaktır. Şimdi bunu yapamayıp veya az yapıp, vatandaş fazla harcamasın dediğiniz zaman, işte o kızını dövemeyen dizini döver durumu oluyor. Yani vatandaş az harcasın aslında bir yöntem değil. Kimse vatandaşın sıkıntı çekmesini istemez” diye konuştu.
Cem Boyner, taksitle alışverişin bankaların yeni icat ettiği bir konu olmadığına da dikkat çekerek, “50 senedir olan bir hadise… Bakkalların, veresiye defteri gibi. Bu bizim hayatımızın bir parçası. Bu bizim Türkiye'nin bir gerçeği. Onun için kredi kartı problemin kendisi değil. Halkın alım gücünün yeterli olmamasından dolayı kredi kartını, hayat kalitesini ve standardını düşürmemek için kullanması. Ben kredi kartı ve taksitli kart kullanılmasını hayatın normal akışına uygun bir durum olarak düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
