SİBEL BAY
Günümüzde cam sanatı, modern tasarım anlayışı ile birleştirilip, farklı malzemelerle kombine edilerek dekorasyonda, mimaride ve hatta moda dünyasında kullanılmaya devam ediyor.
Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarım mezunu ve yüksek lisans tezi de aynı bölüm üzerine olan Berkay Erdal, cam sanatına hayat vermeye çalışıyor. Etimesgut Belediyesine bağlı olarak usta öğreticilik yapan ve yarım dönem boyunca Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde ders veren Berkay Erdal, yaklaşık beş senedir cam sanatıyla uğraşıyor.
Günümüzde cam sanatına yeteri kadar önem verilmediğinin altını çizen Erdal sözlerine şöyle devam etti: “Cam sanatı günümüzde halk eğitim kursları ve atölyeler ile birlikte eğitim alan insanların çabası ile ayakta kalmaya çalışıyor. Köklü bir geçmişi olan cam sanatının yeteri kadar özen görmemi ise üzücü. İstanbul Beykoz’da bulunan küçük atölyelerde bu sanat yaşatılmaya çalışılmış ancak atölyeler yavaş yavaş kapanmaya başlamış” dedi.
Cam sanatının kaybolmaya yüz tutan bir sanat olduğunu belirten Erdal, “ Son zamanlarda insanlarda merak uyandıran bir sanat olsa da maalesef cam sanatı yok olma yolunda ilerliyor. Cam sanatı eserlerinizi duyurmak ve bir kazanç elde etmek için muhakkak çevreniz olması gerekir” diye konuştu.
Cam sanatının köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirten Erdal, “ Mezopotamya başta olmak üzere, Antik Mısırlılar, Persler, Romalılar ve Bizanslılar gibi pek çok antik medeniyet, cam sanatı eserleri üretmişlerdir. Orta çağda Avrupa'da özellikle kiliselerde vitray pencereler ve cam mozaik eserler üretilmiştir. Osmanlı’dan günümüze gelişi ise Osmanlı dönemindeki bir zanaatkarın İtalya’ya gitmesi ve bu sanatı keşfetmesiyle olmuştur” dedi.
Cam denilince insanların akıllarına tek tip bir maddenin geldiğini belirten Erdal, “Hammadde olarak renkli çubuk cam kullanıyoruz. Bu çubuklar farklı kalınlık, boyut ve renklerde olabiliyor. Halk dilinde yumuşak cam olarak biliniyor. Çubuklar farklı olunca farklı tekniklerimiz de oluyor. Üfleme tekniğinin vazgeçilmez ürünü olan boru camları kullanırken büyük bir dikkat gerekir. Camın sıcakken şekillenebilme özelliği, bu malzemeyle çalışan bizlere hayal dünyasını sergileme imkanı tanıyor. Böylece değişik şekillerde, renklerde ve bezemede birçok parça üretebiliyoruz. Cam yapımındaki en mühim unsurlardan biri ise saydamlıktır” dedi.
Ateşle Çalışmak Riskli
Yaptığı sanatı açık alevde şekillendirme olarak tanımlayan ve alevden korunmak dedektifine dikkat çeken Erdal, “Camı ısıtırken yüksek ısı ile çalışıldığı için muhakkak gözlük kullanılmalı. Olabilecek her hangi bir cam patlaması yaralanmanıza sebep olabilir. Camlarda ısı sonucunda cam tansiyonu oluşabilir. Bu da en ufak bir çatlama olan camın ısı ile birlikte patlaması ile sonuçlanabilir. Bunu önlemek için camı yukardan aşağı yavaş yavaş ısıtarak ilerlenilmeli. Paralel parmak hareketleri ile her türlü şekil verilen cam soğuma işlemi için özel bir kuma bırakılır. Soğuma işlemi biten cam artık istediğiniz alanı süsleyecektir” dedi.
