Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği tarafından Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi stratejik ortaklığıyla organize edilen Turizm Yatırım Forumu'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, turizmin sadece iktisadi bir faaliyet olmadığının altını çizdi.
Turizmin ekonomik değerinin yüksek olduğunu belirten Yılmaz, ekonomik olmayan boyutlarının öneminin ise ülke içinde ve uluslararası sahada bir kat daha arttığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Dünyamızın savaşlara değil barışa ihtiyacı var. Huzurlu bir ortama ihtiyacı var. Sosyal refahın artmasına ihtiyaç var. Barışın kazananı herkestir, savaşın kazananı olmaz, herkes kaybeder. Dolayısıyla kuzeyimizde ve güneyimizde yaşananları düşününce, dünyanın birçok bölgesinde yaşananları değerlendirince inşallah önümüzdeki dönem hepimizin barış için, diplomatik kanallarla barışı sağlamak için uğraştığımız bir dönem olur diye temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
Turizmin güvenlikten ne kadar etkilendiğinin ayırdında olduklarının altını çizen Yılmaz, "Daha güvenli bir dünya hem insani açıdan hem turizm açısından, ekonominin geneli açısından son derece kıymetli. Turizm dediğimizde çok büyük bir ekonomik aktiviteden bahsediyoruz. 2033'e kadar 15,5 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklükten bahsediyoruz. 430 milyon kişiye istihdam sağlanacağı yönünde beklentiler söz konusu. Türkiye olarak biz bu küresel pastadan daha fazla pay almak istiyoruz" değerlendirmesini yaptı.
"Farklı Bir Döneme Geçilecek"
Yılmaz, Türkiye'nin alt orta gelir grubunda bir ülke olmaktan çıkıp, üst orta gelir liginde bir ülke durumuna geldiğini ifade etti.
Orta gelir tuzağı olduğunu, bunun aşılması gerektiğini belirten Yılmaz, teknolojiden eğitim politikalarına, altyapıdan kamusal organizasyonlara kadar her alanda bu dönüşümü sağlayarak farklı bir döneme geçileceğini söyledi.
Yılmaz, bu geçiş için turizmin önemli bir alan olduğunu belirterek, "Kesinlikle turizmde de yeni bir döneme, yeni yaklaşımlara, yeni vizyonlara ihtiyacımız var. Turizmde, sanayide, tarımda, farklı alanlarda bunları yapacağız ki bunların topyekun etkisiyle ülkemiz yüksek gelirli ülkeler ligine yükselebilsin, orta gelir tuzağından çıkıp farklı bir seviyeye yükselsin. 'Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yakışan bir vizyon olur' diye düşünüyorum" yorumunda bulundu.