Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Erzurum’da düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin teknolojik ve ekonomik dönüşümde önemli bir eşikte olduğunu söyledi. Yılmaz, savunma sanayinden sağlık endüstrilerine kadar birçok alanda teknolojik gelişimi hızlandırdıklarını ve 2002’den 2024’e kadar 230 milyar dolarlık bir ekonomiyi 1,3 trilyon doların üzerine çıkardıklarını vurguladı.
Yılmaz, dijitalleşme ve yapay zekâ çağında küresel refahın, adalet, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle dengeli bir şekilde ilerletilmesinin, tüm insanlık için ortak bir sınav olduğunu belirtti. Küresel ekonominin son yıllarda tarihi sınamalarla adeta bir türbülans döneminden geçtiğini ifade eden Yılmaz, IMF'nin 2025 için küresel büyüme tahminini yüzde 2,8 olarak açıkladığını ve yıl başından bu yana bu tahminde yarım puanlık bir gerileme yaşandığını kaydetti.
Korumacılığın uluslararası ticaret üzerindeki etkilerine değinen Yılmaz, ABD’nin ticaret ortaklarına yönelik tarifeleri artırmasıyla başlayan süreçte IMF’nin 2025 için küresel ticaret büyümesini yüzde 1,7 olarak öngördüğünü, Dünya Ticaret Örgütü’nün ise dünya ticaretinde yüzde 0,2 oranında daralma beklediğini aktardı.
Küresel Eşitsizlikler Derinleşiyor
Yılmaz, büyümedeki yavaşlama ve ticaretteki daralmanın yanı sıra, ekonomik süreçlerin toplumsal eşitsizlikleri de derinleştirdiğine dikkat çekti. 2022 Dünya Eşitsizlik Raporu’na göre küresel gelirin yüzde 52’sinin en zengin yüzde 10’luk kesime gittiğini, dünya nüfusunun yarısının ise bu gelirin yalnızca yüzde 8,5’ini aldığını belirtti. Küresel servetin yüzde 76’sının en zengin yüzde 10’un elinde bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, bu tablonun toplumsal adaleti küresel ölçekte tehdit ettiğini ifade etti.
Türkiye Yeni Bir Eşiğe Geliyor
Türkiye'nin ekonomik gelişimine de değinen Yılmaz, "15 bin 500 dolar civarındaki kişi başına gelirimizle artık Türkiye yeni bir eşiğe gelmiş durumda. Üst orta gelirli ülkeler grubundan yüksek gelirli ülkeler grubuna geçiş aşamasındayız." dedi. Bu değişimin yalnızca ekonomik değil, kurumsal yapılar ve politika yaklaşımları gibi birçok alanda niteliksel bir dönüşümü ifade ettiğini söyledi.
Yılmaz ayrıca, yeşil, dijital ve sosyal dönüşümü içeren "üçüz dönüşüm" stratejisini Türkiye Yüzyılı vizyonunun temel çerçevesi olarak aldıklarını belirtti. Teknolojinin yalnızca bir tüketim unsuru değil, üretim süreçlerinin merkezine yerleşmiş bir güç haline geldiğini ifade eden Yılmaz, bu dönüşümün düzenlemeler ve etik çerçevelerle desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 26 Mart 2025'te ilan edilen 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ne de değinen Yılmaz, ileri üretim teknolojilerinde yerli üretimi teşvik etmeyi, güvenli ve sürdürülebilir bir ulusal nesnelerin interneti ekosistemi oluşturmayı hedeflediklerini açıkladı. Yılmaz, yüksek teknoloji ihracatını üç kat artırarak 30 milyar dolara ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatını ise 180 milyar dolara çıkarma hedeflerinin olduğunu dile getirdi.
Daha Adaletli Bir Dünya Vurgusu
Konuşmasının sonunda insanlık için daha adil bir küresel düzenin mutlaka oluşacağına inandıklarını belirten Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, insanlık beşten büyüktür. Daha adil bir dünya mümkündür. Türkiye de bu sürece en fazla katkı veren ülkelerden biri olacaktır." ifadelerini kullandı.