Ankara'nın tarihi ve kültürel değerlerini korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla önemli bir adım atıldı. Başkent, Kızılay Metro Sanat Galerisi'nde anlam dolu bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
"Değerlerimiz Taş Kesilip Heykel Olmasın" adıyla düzenlenen bu sergi, Ankara'nın simgelerinden biri haline gelen Beş Beyaz’ı (Ankara Keçisi, Ankara Kedisi, Ankara Tavşanı, Ankara Güvercini ve Ankara Arısı) tanıtmak ve bu değerlerin yok olma tehlikesine dikkat çekmek amacıyla hayata geçirildi.
Serginin açılışında söz alan Ankaralılar ve Ankara’yı Tanıtma Vakfı Başkanı Seyfettin Aslan, şehirdeki kültürel zenginliklerin ne denli önemli olduğunu vurguladı ve Ankara'nın sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin korunmasına dikkat çekti. Aslan, “Şehirler, marka değeri yaratmak isterken, Ankara’nın zaten kendi marka değerleri var. Ankara keçisi ve sof kumaş, 300 yıldır bu şehrin marka değeri olmuş. Avrupa’ya ihraç ettiğimiz bu ürünler, çok önemli bir gelir kaynağımızdı. Ancak son yıllarda bu değerler ciddi bir tehdit altına girdi.” diyerek, şehrin tarihsel mirasının korunmasının önemini vurguladı.
Ankara’nın Beş Beyazı’na Sahip Çıkmak
Serginin en dikkat çekici yanlarından biri, Beş Beyaz adı verilen simgelerin yaşadığı yok olma tehlikesiydi. Bu değerler arasında, özellikle Ankara keçisi ve Ankara kedisi gibi türlerin yok olma noktasına gelmesi, sergiye katılanların dikkatini çekti. Aslan, Ankara keçisinin 1956 yılında başkentte 1 milyon 200 bin kadar bulunduğunu belirterek, günümüzde bu sayının Türkiye genelinde 166 bine düştüğünü ifade etti. “1956 yılında Ankara’da 1 milyon 200 bin keçi bulunurken, şu an Türkiye genelinde sadece 166 bin kaldı” diyen Aslan, bu değerlerin yok olmaması için bir şeyler yapılması gerektiğini vurguladı.
Aslan, konuşmasında şunları da dile getirdi:
“Ankara Tavşanı, neredeyse yok oluyordu ancak Bursa’da tesadüfen bulduğumuz tavşanı çoğaltmak için çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca, Ankara Kedisi de benzer bir tehdit ile karşı karşıya. Paris’teki Versailles Sarayı’nda 1700’lü yıllarda moda olan bu kedinin beş yağlı boya tablosu var. Ancak, ne kedimiz ne de yağlı boya tablomuz kaldı.”
Kültürel Değerlerin Korunması için Gelecek Adımlar
Seyfettin Aslan, sadece bugünün değil, geleceğin de önem taşıdığını vurguladı. “Gelecek yıl, ‘Ankara’nın Meyveleri’ adlı bir sergi düzenlemeyi planlıyoruz. Sergide, armut, elma, dut, ayva, nar, ceviz, kavun, üvez, vişne ve üzüm gibi 10 meyveyi tanıtacağız” diyerek, başkentin zengin tarımsal mirasını da tanıtmayı hedeflediklerini söyledi. Ayrıca, 2026 yılında ‘Ankara’nın Sofrası’ adlı bir sergiyle, başkentin geleneksel yemek kültürünü de sergilemeyi planladıklarını belirtti.
Aslan, serginin kültürel mirasın korunmasına olan katkısını şu sözlerle ifade etti:
“Ankara'nın değerleri, sadece sanatsal değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik anlamda da büyük öneme sahip. Bu değerler kaybolmadan önce hepimizin el birliğiyle bu mirasa sahip çıkmamız gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa'ya bağımlı hale gelerek bu değerlerden tamamen mahrum kalabiliriz.”
Ankara'nın Tarihî Zenginlikleriyle Tanışma Fırsatı
Serginin asıl amacı, Ankara'nın kaybolmaya yüz tutmuş değerlerine dikkat çekmek ve bu değerleri sahiplenmekti. Aslan’ın açıklamaları, başkentin geçmişine sahip çıkma sorumluluğunun önemini bir kez daha gözler önüne serdi. “Bu etkinlik, Ankara’nın kültürel değerlerini yaşatmak adına atılacak önemli bir adımdır. Hep birlikte, bu değerleri kaybetmeden gelecek nesillere aktarabilmek için el birliğiyle çalışmalıyız.” diyen Aslan, serginin sadece bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda kültürel bir farkındalık yaratma amacı taşıdığını belirtti.
Kültür ve sanata ilgi duyanlar, serginin açılışından sonra Kızılay Metro Sanat Galerisi'nde, 26-27 Aralık tarihleri arasında etkinliği ziyaret etme şansı bulacaklar. Sergi, şehrin önemli kültürel mirasına sahip çıkmanın yanı sıra, Ankara'nın tarihe damgasını vuran ve bugün pek çok zorlukla karşı karşıya kalan simgelerinin tanıtılmasına olanak tanıyacak.
Bu sergi, Ankara'nın geçmişine bir saygı duruşu niteliğinde olup, aynı zamanda başkentin geleceği adına büyük bir adım teşkil ediyor.
