Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 30 Ağustos 2024'te Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Söz konusu yazılı açıklamasında, "O günden bugüne maksatlı tartışmaların ve marazi tahriklerin dozajı ideolojik dürtülerin tazyikiyle sistematik olarak artırılmıştır" değerlendirmesinde bulunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türk milletinin medarı iftiharı ve gözbebeği mertebesindeki Türk Silahlı Kuvvetlerimizin günlük siyasi polemiklere kasten alet edilme çabası gayri ahlaki bir planlama kapsamında sürekli ilerletilmiştir" ifadelerini kullandı.
“Mustafa Kemal’in Askeriyiz Demek Suç Olarak Sayılmadı”
"Mustafa Kemal'in askeriyiz" demenin suç olarak sayılmadığını vurgulayan Bahçeli, şunları aktardı:
"Korsan bir metnin kılıçlar eşliğinde okunmasının yanlışlığı kadar yaratacağı tahribatı görmeyen, göremeyen, hatta görmekten ve göstermekten kuşkulu şekilde uzak duran bir güruhun fırsatçılığa heveslenmesi ve sonuçları ağır olacak siyasi hesaplaşma sayfası açmak istemesi, elbette demokrasi dışı emel ve eylem hedefinin takibinden başka bir şey değildir. 'Hepimiz Mustafa Kemal'in askeriyiz' demenin suç olarak takdim ve teşhir edilmesi diye bir şey olmadığı halde, bunun hilafına hareket edip Aziz Atatürk'ü istismara yeltenenlerin dürüstlük ve samimiyet testinden geçemedikleri her anlamda belgeli, hukuken ve tarihen de belli ve bilinmektedir."
"Teğmenler Hakkındaki Karar Doğru ve İsabetlidir"
Milli Savunma Bakanlığı tarafından 5 teğmene ve 3 disiplin amirine TSK Disiplin Kanunu gereğince ‘silahlı kuvvetlerden ayırma’ cezası verildiğini anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hiyerarşik zincirini kıran, teamüllerini bozan, iç disiplin ve denge yapısını sakatlayarak buhrana sürükleyen hiçbir fiil, fesat, fitne, olay, oluşum, durum, beyan ve gruplaşmaya bihakkın müsaade edilmemelidir ve bugüne kadar da edilmemiştir. TSK Disiplin Kanunu'nun amir hükümlerinin tatbikiyle ayırma cezasının muhataplarına uygulanması doğru ve isabetli bir karardır. Herkes bu karara saygı duymalı, karışık, karanlık ve kaotik Türkiye şartlarını ikmal ve inşa etmek için pusuda bekleyen demokrat maskeli darbe severler aklını başına almalıdır."
"Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin Yüksek Değeridir"
Devlet Bahçeli, teğmenler üzerinden sistematik saldırı ve provokasyon atmosferi hazırlamanın peşine düşenler olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Öncelikle terörle mücadelede 40 yıldır olağanüstü bir dirayet ve cesaret sergileyen Mehmetçiklerin kimin askeri olduğunu itiraf etmekle mesul ve mükelleftir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi, Milli Mücadele'nin yol başçısı, Türk milletinin yüksek değeridir."
“TSK Övünç Madalyamızdır”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, söz konusu yazılı metninde şu ifadeleri de kullandı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri kanun ordusudur ve Türk milletinin ruhundan doğmuştur. 3 Eylül 2024 tarihinde yapılan basın açıklamamızda ifade ettiğim üzere, terörle mücadelede destanlar yazan, iç ve dış savunmamızı fedakarca yapan, şehit ve gazileriyle milattan önce 209'dan bu yana geçen 2234 yıldır düşmanları titretip, milletimizi gururlandıran Türk Silahlı Kuvvetleri ilelebet övünç madalyamızdır."
Bahçeli’den Dış Bağlantılı Operasyon Göndermesi
Bahçeli, söz konusu olay sebebiyle orduda kutuplaşma ve cuntalaşma ikliminin oluşmaması gerektiğinin altını çizerek şunları vurguladı:
"Türk askerinin arkasına saklanıp üç beş kendini bilmezin korsan metnini silah gibi kullanan CHP'sinden satılmış kimi medya organlarına, kiralık kalemlerden iç işgal cephesine tahkimat yapan alçaklara kadar 'Mustafa Kemal'in askeriyiz' sözünün cezalandırıldığını iddia etmeleri hem şeref mahrumu bir iftira hem de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin manevi ve tarihi dokusuna dış bağlantılı operasyondur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde kutuplaşma ve cuntalaşma ikliminin oluşmasına sinsi sinsi hizmet edenler esasen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün karşıtı, dünyada hayranlık uyandıran askeri kudretimizin zaafa uğramasını arzulayan ajan provokatörlerdir."
Bahçeli, Atatürkçülüğü geçim kapısı haline getirenler olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:
"Korsan ve paralel yeminlerle aklına estiği gibi bağırıp çağıranlara gereği yapılmış, maşeri vicdan bu karardan memnuniyet duymuştur. Siyasi ve ideolojik taassubun pençesinde ilke ve irade kaybı yaşayan ve Atatürkçülüğü geçim kapısına çeviren soytarılara aldanacak ve kanacak hiç kimse de kalmamıştır."