Dünya'nın dönüşünü hissetmememizin iki ana nedeni bulunmaktadır. Birincisi, bu dönüşün düzgün ve sabit hızda olmasıdır. Şili'deki Vera C. Rubin Gözlemevi'nde astronom ve içerik stratejisti olan Stephanie Deppe, bu durumu bir otoyolda sabit hızla giden bir araba ile karşılaştırmaktadır. Tıpkı otoyolda sabit bir hızla giden arabanın içerisinde gözlerimizi kapattığımızda yolun gürültüsünü duyamamamıza ve hareketsiz hissetme durumumuza benzetmektedir.
Fizik ve optik bilimi profesörü Greg Gbur da bu durumu destekleyerek, "Mutlak hareket diye bir şey yoktur, önemli olan tek şey göreli harekettir" şeklinde açıklamaktadır. Galileo'nun ünlü düşünce deneyinde olduğu gibi, bir geminin içindeyken gemi sakin suda ilerliyorsa ve limanda demirlemişse, fizik yasalarına göre hiçbir fark görmeyiz. Aynı şekilde, Dünya'da da her şey bizimle birlikte hareket eder ve bu nedenle hareketi hissetmeyiz.
İkinci neden ise yerçekimidir. Dünya'nın dönüşü nedeniyle ortaya çıkan merkezcil kuvvet, bizi dışarıya doğru çekmeye çalışsa da, yerçekimi kuvveti bu çekimden çok daha güçlüdür. Bu durum, Deppe'nin de belirttiği gibi, "Bizi Dünya'ya bağlayan yerçekimi kuvveti, bizi dışarıya doğru uçuracak kuvvetten çok daha güçlüdür." şeklinde açıklanabilir.
Greg Gbur, yerçekimi ivmesinin Dünya yüzeyinde yaklaşık 9,8 m/s² olduğunu ve bu ivmenin ekvatorda dönme nedeniyle sadece 0,03 m/s² azaldığını belirtmektedir. Bu değer, yerçekiminin kendisinden hissettiğimiz kuvvetle karşılaştırıldığında oldukça küçüktür ve bu nedenle fark edilmez.
