Albert Einstein, yalnızca teorik fizikteki katkılarıyla değil, aynı zamanda insanlık tarihinin geleceği hakkındaki öngörüleriyle de tanınan bir dehadır. Einstein’ın entelektüel derinliği ve alçakgönüllülüğü, onu yalnızca bilimsel bir konu olarak görmenin dışında düşünce ve bilgelikte de önemli bir figür haline getirmiştir. Einstein’ın en büyük endişelerinden biri, nükleer silahların yol açabileceği potansiyel felaketlerdir.
Nükleer Silahların Tehlikeleri
1940 yılında, Einstein, ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’i, atom bombası üzerindeki çalışmaları hızlandırması için uyarmıştır. Roosevelt’in bu hamlesi, Einstein tarafından daha sonra “en büyük hata” olarak tanımlanmıştır. II. Dünya Savaşı’nın sonunda, 1945 Nobel Ödülü için konuşan Einstein, “Savaş kazanıldı ancak barış kazanılmadı” diyerek, nükleer silahların potansiyel tehlikeleri konusunda uyarıda bulunmuştur. Einstein, nükleer silahların kullanımının insanlığı büyük bir tehlikeye sokabileceğini ve özellikle hidrojen bombalarının (H-bombaları) bu tehlikeyi artıracağını düşünmekteydi.
Hidrojen bombaları, atom bombalarının aksine, hem fisyon hem de füzyon süreçlerini kullanarak çok daha büyük bir patlayıcı güç üretmektedir. Bu bombaların ilk denemesi 1961'de Sovyetler Birliği tarafından gerçekleştirilen Çar Bombası ile yapılmıştır. Bu bomba, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının toplamından Bin 570 kat daha güçlüydü.
Russell-Einstein Manifestosu
Einstein, hidrojen bombalarının tehlikeleri konusunda farkındalık yaratmak için 1955'te Bertrand Russell ile birlikte “Russell-Einstein Manifestosu”nu kaleme almıştır. Manifesto, dönemin en önde gelen filozofları ve bilim insanları tarafından imzalanarak, nükleer silahların insanlık için oluşturduğu tehditleri vurguladı. Manifestonun son paragrafında, nükleer silahların insanlığın varlığını tehdit ettiği ve dünya hükümetlerinin bu tehditlerle başa çıkmak için barışçıl yollar aramaları gerektiği belirtildi.
Manifesto, nükleer silahların gücünün insan ırkını yok edebilecek kadar büyük olduğunu ve bu silahların yaratacağı hasarın, savaşlar ve çatışmalardan çok daha büyük olabileceğini vurguladı. Einstein ve Russell, insanlığın ya sürekli ilerleme ve bilgi yolunda devam edeceğini ya da ölümcül bir sonla karşı karşıya kalacağını öngördü.
