Geçen hafta emtia piyasası, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) beklenenden daha yavaş faiz indirimine yönelik sinyaller ve jeopolitik risklerin etkisiyle dalgalı bir seyir izledi. Fed'in kararlarının yavaşlama ihtimali piyasaları belirsizlik içinde bırakırken, özellikle değerli metaller ve enerji sektörü bu gelişmelerden olumlu yönde etkilendi.
ABD'de yaklaşan başkanlık seçimlerinin yarattığı belirsizlik ve Fed’in gelecekteki adımlarına dair kararsızlık, dolar talebini güçlendirdi ve tahvil faizlerinde artışa yol açtı. Bu durum emtia piyasasında satış baskısını artırırken, diğer yandan jeopolitik gelişmeler değerli metaller ve enerji grubunda yukarı yönlü hareketleri tetikledi.
Dolar endeksi, Eylül sonu itibarıyla yüzde 4,5 yükselerek Temmuz sonundan bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak 104,6’ya çıktı ve ardından 104,3 düzeyinde dengelendi. Öte yandan, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi 17 baz puanlık bir artışla yüzde 4,25’te haftayı tamamladı.
Analistler, Fed’in 50 baz puanlık son faiz indiriminin ardından 10 yıllık ABD tahvil faizlerinin yükselişe geçtiğini belirterek, bu hareketin ekonomik verilerdeki iyileşme ve Fed’in ilerleyen dönemde daha az agresif bir faiz indirimi yapabileceğine dair beklentilerle desteklendiğini ifade etti.
Ekonomik ve siyasi belirsizliklerin yatırımcıları zorladığını belirten analistler, enflasyon kaygısı ve faiz indirimlerinin beklenenden yavaş gerçekleşme olasılığı sebebiyle yatırımcıların "bekle-gör" stratejisini benimseyebileceğini belirtti. Bu gelişmeler, emtia piyasasında karmaşık bir görünüm oluşmasına neden oldu.
Altın Rekor Tazeledi, Paladyum Yükselişte
Altının ons fiyatı geçen hafta 2 bin 758,5 dolar ile rekor tazelerken, yüzde 1’lik artış gösterdi. Gümüşte sınırlı bir yükseliş yaşanırken, paladyum yüzde 10,4 ve platin yüzde 0,9 değer kazandı. ABD ekonomisinde "yumuşak iniş" beklentisi küresel çapta etkisini korurken, Orta Doğu'da devam eden jeopolitik gerilimlerin altına olan talebi artırdığı görüldü.
Analistler, 2025 yılında altının ons fiyatının 3 bin doları test edebileceğini, faiz indirimlerinin dolara olan talebi azaltması halinde altın fiyatlarının bu durumdan destek bulacağını belirtti. ABD ve İran arasında süregelen gerginlik ve ABD ekonomisindeki belirsizlikler, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendiriyor.
Analistlere göre, ABD'nin borçlarının artması, hükümetin borç kapatma stratejisi olarak para basma yoluna gitmesine sebep olabilir ve bu durum doların değerini düşürebilir. Böyle bir durumda, altının güvenli bir yatırım aracı olarak cazibesi daha da artabilir.
Gümüşün, askeri ve yenilenebilir enerji sektörlerinde kullanılması, artan jeopolitik risklerin gümüş fiyatlarını da yukarı taşıyabileceği öngörüsünü güçlendirdi. Ayrıca, ABD'nin Rusya'nın paladyum ve titanyum ihracatına yaptırım uygulayabileceği haberleri paladyum fiyatlarını destekledi.
Baz Metallerde Satış Baskısı Yoğunlaştı
Dolara olan yoğun talep, baz metaller üzerinde satış baskısı yarattı. Bakır, kurşun ve nikel gibi metaller geçen hafta değer kaybetti; bakır yüzde 0,5, kurşun yüzde 1,3, nikel yüzde 4,9 düşüş yaşadı. Alüminyum ise yüzde 2,3, çinko ise yüzde 0,5 oranında değer kazandı. Çinko fiyatları, Teck Resources’un Kanada’daki üretim hedeflerini düşürmesinin ardından yükselişe geçti.
Çin’in kredi faiz oranlarında indirim yaparak talebi artırma beklentisi, alüminyum fiyatlarını yukarı taşıdı. Çin’de 1 yıllık kredi faiz oranı yüzde 3,35'ten yüzde 3,1'e, 5 yıllık faiz oranı ise yüzde 3,85'ten yüzde 3,6'ya çekildi.
Petrol ve Doğal Gaz Fiyatları Artışta
Geçen hafta Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3,7, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı ise yüzde 11,8 arttı. Doğal gaz fiyatlarındaki artışta, hava sıcaklıklarının düşmesi ve arzın beklentilerin altında kalacağına yönelik tahminler etkili oldu.
Tarım Ürünlerinde Farklı Yönlü Hareketler
Chicago Ticaret Borsası'nda buğday fiyatları yüzde 0,6 düşerken, mısır yüzde 2,7, soya fasulyesi yüzde 2,9 ve pirinç yüzde 0,5 değer kazandı. Rusya ve Ukrayna’daki kuraklık endişeleri mısır fiyatlarını desteklerken, düşük seviyelerdeki soya fasulyesi fiyatları bu ürüne olan talebi artırdı.
ABD'deki Intercontinental Exchange’de ise şeker ve pamuk fiyatları yüzde 0,4 geriledi; kahve yüzde 3,5, kakao fiyatları ise yüzde 15 değer kaybetti. Brezilya'da yağışların artacağı beklentisi ve Brezilya realinin dolar karşısında değer kaybetmesi, kahve ve şeker fiyatlarında düşüşe yol açtı. Fildişi Sahili ve Gana’da yağışların artması, kakao fiyatlarındaki düşüşe katkıda bulundu.