Ali Durmuş Bey, Payitaht'ın Orta Doğu ajanlığını yürütüp, milli mücadele zamanında ise Anadolu kahramanı olan isimlerden birisi olarak bilinen Ali Durmuş Özakıncı'dır.

1879 yılında Mekke'de doğan Ali Durmuş Bey, aslen Arap bir aileden gelmiş olup Osmanlı vatandaşlığına sahipti.

1903 yılında Şam Harp Okulundan mezun olduktan sonra Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Osmanlı Ordusu içerisinde önemli askeri kademelerde görev almış, başta Yemen İsyanı olmak üzere Hicaz, Suriye, Akabe bölgelerinde yaklaşık 15 yıl boyunca devletin bekası için mücadele etmiştir. 

Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce Akabe ve Hicaz’da birçok kritik görevlerde bulunmuş, Osmanlı Ordusu’nun komuta kademesindeki pek çok kişiden taltif name almıştır.

Ali Durmuş Bey, bölgede göreve başladığında Osmanlı Devleti, başta Ortadoğu olmak üzere, topraklarının birçok bölgesinde var oluş mücadelesi içerisine girmişti.

17. yüzyılın başlarından itibaren Avrupalı devletlerin Ortadoğu’ya olan ilgisini artırmış, Yemen olmak üzere İngiliz ticari şirketleri bölgede boy göstermeye başlamıştır.

Osmanlı Devleti’nin egemenliğine giren Yemen Avrupalı devletlerin emperyalist hedeflerinden birisi durumuna gelmişti.

Okulundan yeni mezun olmuş olan Ali Durmuş Bey, ilk görevini alarak Yemen’de ortaya çıkan isyanı bastırmak için bölgeye gönderilecekti.
 

Şam Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra aynı yıl, “Mülazım-i Sani” unvanı ile gönüllü olarak Hicaz bölgesinde faaliyet gösteren 63. Alay’da görev almış, bu süre zarfında da Yemen’de ayaklanmaların yaşanmaya başlamasıyla birlikte, 1903 yılının sonuna doğru gönüllü olarak Yemen Askeri Harekâtında görevlendirildi.

İsyan, Osmanlı Ordusu’nun derhal bölgeye etkin bir şekilde kuvvet kaydırmasına rağmen büyüdü ve birçok bölgeyi etkisi altına aldı.

İsyancıların kısa sürede bölge halkından da destek alması neticesinde Osmanlı Ordusu, buradaki isyanı bastırmada başarılı olamadı.

Öyle ki 1907 yılına gelindiğinde de Osmanlı Devleti, Yemen’de bir başka isyan ile karşılaşmıştı. Bu seferki isyan, Yemen’in kuzey kesimlerindeki Asir’de, Muhammet İdrisi adında bir şeyhin önderliğinde ortaya çıkmıştı. 

1904 yılı Yemen Hareketi sırasında, belgelerinde kısa bilgiler vermeyi tercih eden Ali Durmuş Bey, ilk savaş yarasını burada almış ve bir süre hastanede tedavi edilmişti.

Tedaviden sonra, isyanı bastırmak için gönderilen kuvvetler içerisinde yeniden yer alan Ali Durmuş Bey, genç bir mülazım-ı evvel rütbesiyle gerçekleştirilen harekâtta “…Harbe iştirak ederek hamiyet ve sadakat ve ubudiyetin itlakınasezavar olan şecaat ve cesareti…” ile daha görevinin ilk yıllarında komuta kademesinden büyük takdir görmüştü.

Ali Durmuş Bey, 1910 yılında Osmanlı Jandarma Teşkilatına geçerek Medine-i Münevvere taburuna bağlı Suriye Alayı’nda Hecin Süvari Bölük Komutanlığına tayin edildi. Jandarma Teşkilatına geçtikten sonra 1911 yılında Tiran-Senafir Adası’nın işgal hareketinde görev aldı.  
 

Ali Durmuş Bey’in de bulunduğu özel Jandarma Birlikleri, asilerle mücadele ederek bedevilerden ilk defa vergi alınmasında ve bedevi gençlerinin jandarma olarak kaydedilmesinde başarılı oldu.

Ali Durmuş Bey, bu çalışmaları neticesinde Üçüncü Mecidi Nişanı Madalyası ile taltif edilerek binbaşılığa terfi ettirildi. 

Birinci Dünya Savaşı sırasında Hicaz-Suriye hattı başta olmak üzere birçok bölgede görev almış, istihbarat dairesinde İngiliz casus Lawrance'nin takip edilmesinde görevlendirilmişti. 

Suriye Cephesi’nde Eylül 1918’de esir edildiğinde, Arap asıllı olmasına binaen kendisine Faysal Hükümeti tarafından teklif edilen, Suriye Arap Devleti’nde görev almayı reddederek Anadolu’ya kaçmış ve Mustafa Kemal önderliğindeki Milli Mücadele’nin her safhasında bulunmuştur. 

Zaferden sonra bizzat Mustafa Kemal tarafından önerilen “Özakıncı” soyadını alan Ali Durmuş Bey, yaş haddinden emekli edildiği 1944 yılına kadar Anadolu ve Trakya’da çeşitli askeri kademelerde görev almıştır.

Ali Durmuş Bey, isyan ve işgal altındaki Anadolu'da, bağlı bulunduğu Türk devletine ihanet etmek yerine kanının son damlasına kadar mücadeleyi, çarpışmayı tercih etti. 

Görevi sırasında dört beş vilayetin asayişini temin etmesinden dolayı defalarca takdir ve taltife mazhar olan Ali Durmuş Bey, Milli Mücadele sırasında göstermiş olduğu istihbari ve askeri faaliyetlerinden dolayı TBMM tarafından 1926 yılında İstiklal Madalyası ile onurlandırıldı.