35 yıllık gazetecilik tecrübesi, ulusal ve uluslararası arenada yaptığı belgeseller ve kaleme aldığı eserlerle tanınan Fehmi Çalmuk, medya sektöründe başarının sırrını paylaştı. “Medya sektöründe başarı hayalle başlar. Hayal edin, ne yapmak istediğinizi söyleyin, biz sizin hayalinizi ete kemiğe büründürürüz” diyen Çalmuk, kariyer yolculuğunu, sektöre dair vizyonunu ve medya dünyasındaki dönüşümleri anlattı.
“Medya Kariyerime 9 Yaşında Mahalle Gazetesiyle Başladım”
Çalmuk, gazetecilik kariyerine henüz 9 yaşında mahallede el yazısıyla çıkardığı bir gazete ile başladığını belirtti. “9 yaşımda kendi mahallemde el yazısıyla gazete çıkarmaya başladım. O zamanlar mahalledeki küçük olayları haberleştiriyordum ve yazılarımı komşulara dağıtıyordum. Bu benim için bir başlangıçtı ama gazetecilik aşkı o yaşta başladı” dedi. Lise yıllarında ise, aylık 5 bin tirajlı bir okul gazetesi çıkardığını söyleyen Çalmuk, ilk röportajının Gül Çocuk dergisinde yayınlandığını ifade ederek şu sözleri paylaştı:
“Lisede, aylık 5 bin tirajlı bir okul gazetesi çıkardım. İlk profesyonel röportajımı Gül Çocuk dergisinde yaptım. Bu benim için bir dönüm noktasıydı çünkü o zaman medyanın gücünü daha yakından hissetmeye başladım.”
Milli Gazete'de muhabirlik yapan Çalmuk, gazeteciliğin çeşitli alanlarında uzun yıllar görev aldı. Parlamento muhabirliği, köşe yazarlığı, yayın yönetmenliği gibi görevlerde bulunan tecrübeli gazeteci, aynı zamanda Anadolu Ajansı'nda Haber Akademisi'ni kurarak medya eğitimine katkı sağladı.
“Erbakan Hoca Bana Haberciliğin İnceliklerini Öğretti”
Çalmuk, medya sektörüne girişindeki en önemli isimlerden birinin merhum Başbakan Necmettin Erbakan olduğunu vurguladı. “Erbakan Hoca, bana ilk röportajı nasıl yapacağımı öğretti. İlk haber başlığımı, spotumu o yazdırdı” diye anlatan Çalmuk, “Milli Gazete’ye ilk girdiğimde genç bir muhabirdim ve ne yapacağımı bilmiyordum. Erbakan Hoca bana elini uzattı, ilk röportajımı nasıl yapacağımı öğretti. Bir haberin nasıl başlık atılacağını, spotun ne kadar önemli olduğunu gösterdi. O günlerden aldığım bu dersler, gazetecilik kariyerimin temel taşlarını oluşturdu. Bugün hâlâ o öğretileri kullanıyorum” dedi.
Hoton Medya: Bir Türk Halkından İlham Aldı
Kurduğu Hoton Medya şirketine, Moğolistan'daki Hoton Türklerinden esinlenerek bu ismi verdiğini belirten Çalmuk, “Dünyada ilk defa Hoton Türkleri üzerine belgesel çektim ve bir prestij kitabı yayınladım. Moğolistan’da onlarla beraber çadırlarda yaşadım, onların kültürünü içselleştirdim” diyerek Hoton Türklerine olan ilgisinin profesyonel hayatına nasıl yön verdiğini anlattı. Çalmuk, bu halkın kültürel zenginliğini dünyaya tanıtma misyonuyla çalıştığını ekleyerek şunları söyledi:
“Hoton Türkleri çok özel bir halk. Onların el sanatlarını, yaşam biçimlerini ve geleneklerini anlatan belgeseller çekmek benim için büyük bir gurur kaynağı oldu. Ayrıca, onların yaşantısını birebir gözlemlemek ve bunu belgesel olarak sunmak kariyerimin en anlamlı işlerinden biri.”
“Yayıncılık, yapımcılık ve kurumsal iletişim hizmetleri olmak üzere üç ana faaliyet alanında hizmet vermekteyiz. Kendi eserlerimi Hoton Medya aracılığıyla yayınlıyorum. Belgeseller çekiyorum, özellikle unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları üzerine çalışıyorum. Bu eserler, sadece tarihsel değil, kültürel bir mirasın korunmasına da katkı sağlıyor” diyen Çalmuk, aynı zamanda özel sektör ve devlet kurumlarına yönelik medya danışmanlığı ve eğitim hizmetleri sunduğunu belirtti.
“Dijital Medya, Geleneksel Medyanın Yerini Almadı”
Çalmuk, dijital medya ile geleneksel medya arasındaki dengeyi de şu sözlerle değerlendirdi: “Geleneksel medya dijital medyaya göre daha arka planda kalmış gibi görünse de, hala elle tutulur, gözle görülür gazeteleri önemseyen büyük bir kesim var. Türkiye’de tirajlar düşse de, dünyada hala basılı yayıncılığa olan talep devam ediyor.” Dijital medyanın sunduğu hızın önemli olduğunu belirten Çalmuk, “İnternet medyası, haberi çok hızlı tüketiyor, ancak bu hızın getirdiği bir dezavantaj da var: Haber çabuk bayatlıyor” diye ekledi.
Dijital medyanın bir başka avantajına da değinen Çalmuk, “Vatandaş gazeteciliği kavramı, dijital medyanın bize sunduğu en büyük imkânlardan biri. Artık herkes sosyal medya üzerinden haberi anında paylaşabiliyor. Ancak bunun da bir sınırı, bir özgürlük alanı olmalı” şeklinde konuştu.
“İletişim Fakültelerinde Uygulamalı Eğitim Eksik”
Anadolu Ajansı'nda kurduğu Haber Akademisi ile medya eğitimi alanında önemli bir rol üstlenen Çalmuk, Türkiye'deki iletişim fakültelerindeki uygulamalı eğitim eksikliğine dikkat çekti. “Üzülerek belirtiyorum ki, iletişim fakültelerinde uygulamalı eğitimler yeterli değil. Bu durum, mezunların iş bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Özellikle yeni mezunların, iş sahasında tecrübe eksiklikleri nedeniyle kendilerini geliştirmeleri zaman alıyor. Uygulamalı eğitim, sektörde hemen işe başlayabilecek nitelikte mezunlar yetiştirmek için olmazsa olmaz” diyen Çalmuk, bu eksikliğin genç gazeteciler için bir dezavantaj olduğunu belirterek, “Eline kamera almamış, video montajı yapmamış öğrencilerin mezun olması büyük bir sorun. Bir gazetecinin haberi nasıl görüntüleyeceğini bilmesi gerekir. Üniversitelerde mutlaka uygulamalı eğitimler artırılmalı, öğrenciler sahaya inip gerçek deneyim kazanmalı. Pratikle teori birleştirildiğinde ancak kaliteli gazetecilik yapılabilir” şeklinde konuştu.
Çalmuk, genç gazetecilere seslenerek, usta-çırak ilişkisi ile meslekte kendilerini geliştirmeleri gerektiğini şu sözlerle vurguladı:
“Gazetecilik bir zanaat gibidir. Usta-çırak ilişkisiyle bu işi öğrenmek çok önemli. Üniversite eğitimi bir temel sağlar, ama gerçek öğrenim sahada olur. Gençlere tavsiyem, üniversite yıllarında mutlaka sahaya inip pratik yapmalarıdır. Ancak bu şekilde mesleki anlamda güçlenebilirler.”
“Rekabetin Yoğun Olduğu Bir Sektörde Farklılık Şart”
Medya sektöründe büyük sermayeli şirketlerle rekabet etmenin zor olduğunu belirten Çalmuk, “Benim avantajım, farklı bir bakış açısı getirmek. Büyük sermayelerle rekabet edemesek de, yaptığımız işlerde kendimize bir niş alan yaratıyoruz. Biz işimizin kalitesine ve orijinalliğine odaklanıyoruz. Eğitim alanında sunduğumuz hizmetlerde ölçme ve değerlendirmeye büyük önem veriyoruz. Eğitim verdiğim kuruma, eğitim öncesi ve sonrası gelişimi raporlayarak sunuyorum. Bu, Türkiye’de yapılan eğitimlerin en büyük eksikliklerinden biri. Biz bu farkı yaratarak öne çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.
Son olarak, genç girişimcilere medya sektörüne girerken sağlam bir vizyon oluşturmaları gerektiğini hatırlatan Çalmuk, “Bu sektörde ayakta kalmak için fark yaratmak zorundasınız. Yeni nesil gazeteciler sadece haberi sunmakla yetinmemeli, aynı zamanda içerik üretmeli ve kitlelerle doğru bir bağ kurmayı bilmelidir. Ancak bu şekilde sektörde kalıcı olabilirler” dedi.