Çin’den Yapay Zeka Uyarısı: “Pandora'nın Kutusu Açılır” Çin’den Yapay Zeka Uyarısı: “Pandora'nın Kutusu Açılır”

Google, bu teknolojilerin en iyi örneklerinden biri olarak, kullanıcılarının davranışlarını derinlemesine analiz ederek onlara özelleştirilmiş reklamlar sunmaktadır. Ancak, bu özelleştirilmiş reklamların nasıl oluşturulduğu ve kullanıcıların gizliliklerinin nasıl etkilendiği soruları, sıklıkla tartışma konusu olmaktadır. Birçok kullanıcı, çevrimiçi alışveriş yapmadan veya herhangi bir ürün aramadan önce, ilgilerini çekebilecek reklamları görmekte ve bu durum sıklıkla "Google bizi dinliyor" ya da "beynimizi okuyor" gibi yorumlara yol açmaktadır. Ancak gerçekte, Google’ın bu davranışları nasıl tahmin edebildiği, teknolojik ve psikolojik süreçlere dayanmaktadır.

Google, Aklımızdaki Düşünceleri Nasıl Tahmin Ediyor 1

Algıda Seçicilik ve Beynin Dikkat Yönlendirmesi

İlk olarak, beynin algıda seçicilik ilkesine dayalı bir süreç devreye girer. İnsan beyni, yalnızca mevcut ilgi alanları ve odaklanılan konularla ilişkili uyaranları daha fazla fark eder. Bir kullanıcı, örneğin yeni bir telefon almak üzere araştırmalar yapmaya başladığında, daha önce hiç fark etmediği telefon reklamlarını aniden görmeye başlayabilir. Bu durum, beynin çevresindeki bilgileri işleme biçimindeki değişikliklerle açıklanabilir. Beyin, ilgi duyduğu konuya odaklanmaya başladıkça, aynı konuya dair reklam ve içerikleri daha kolay fark eder. Algıda seçicilik, kullanıcıların dikkatini çekebilecek içeriklerin öne çıkmasına neden olur ve bu, reklamların kişisel tercihlerle uyumlu olmasını sağlar.

Google’ın Kullanıcı Davranışlarını İzleyerek Kişiselleştirilmiş Reklamlar Sunması

Google’ın en güçlü araçlarından biri, kullanıcıların çevrimiçi davranışlarını izlemektir. Kullanıcılar, Google’a ait çeşitli hizmetleri kullandığında (arama motoru, Gmail, YouTube vb.), platform, kullanıcının hangi web sitelerini ziyaret ettiği, hangi videoları izlediği ve hangi ürünleri araştırdığı gibi bilgileri toplar. Bu bilgiler, kullanıcı profilleri oluşturulmasını sağlar. Bu dijital profiller yalnızca bireysel verilerle sınırlı kalmaz; benzer ilgi alanlarına sahip diğer milyonlarca kullanıcının davranışlarıyla kıyaslanarak daha geniş bir tahmin modeli oluşturulur. Dolayısıyla, bir kullanıcı belirli bir ürün hakkında herhangi bir arama yapmasa bile, algoritmalar o kullanıcının ilgi alanlarına uygun ürünleri tahmin edebilir ve kullanıcıya öneri olarak sunabilir.

Çoklu Cihaz Kullanımı ve Reklam Hedeflemesi

Günümüzde kullanıcılar, Google’ın hizmetlerini yalnızca bir cihazda değil, birden fazla cihazda (telefon, tablet, bilgisayar, akıllı televizyon vb.) kullanmaktadır. Google, bu cihazlardan elde edilen verileri entegre ederek daha kapsamlı bir kullanıcı profili oluşturur. Örneğin, bir kullanıcı telefonunda bir ürünle ilgili araştırma yaptıysa, ertesi gün bilgisayarında o ürünle ilgili reklamları görmesi mümkündür. Bu, cihazlar arasında sürekli bir veri akışı ve entegre bir reklam gösterim sisteminin bir sonucudur. Bu süreç, kullanıcıların dijital ortamda hareketlerini izleyerek doğru zamanda doğru reklamları göstermeyi mümkün kılar. Bu veri entegrasyonu, kullanıcı deneyimini optimize etmeyi amaçlayan bir stratejidir.

Google’ın Proaktif Reklam Gösterimi ve Kullanıcı Davranışlarını Tahmin Etme

Google, yalnızca kullanıcının mevcut çevrimiçi hareketlerini değil, aynı zamanda gelecekteki davranışlarını da tahmin etmeye çalışır. Kullanıcı, henüz tatil planları yapmayı düşünmeden önce, Google’ın algoritmaları, kullanıcının geçmiş davranışlarına dayanarak tatil ile ilgili ürünler veya hizmetler hakkında reklamlar gösterebilir. Bu durum, Google’ın sadece mevcut kullanıcı tercihlerini değil, aynı zamanda kullanıcıların gelecekteki adımlarını öngörme yeteneğini de içerir. Bu, algoritmaların geçmişteki veri setlerine dayanarak kullanıcıların potansiyel ihtiyaçlarını tahmin etmelerini sağlayan davranışsal hedefleme sürecinin bir örneğidir.

Algoritmalar ve İçerik Önerileri

Google, YouTube ve Spotify gibi platformlar üzerinden de benzer bir algoritma süreci işler. Kullanıcılar daha önce dinledikleri müzikleri ve izledikleri videoları belirli bir dijital iz bırakacak şekilde kaydeder. Bu geçmiş veriler, kullanıcıların gelecekte hangi tür içerikleri tercih edebileceğini tahmin etmeye yardımcı olur. Örneğin, 90’lar Türkçe pop müziği dinleyen bir kullanıcı, algoritmalar sayesinde benzer müzikleri öneri olarak alır. Bu öneriler, kullanıcıların geçmişteki tercihlerine dayalı olarak gelecekteki seçimlerini tahmin etmeyi amaçlar.

Google ve Beyin Okuma Miti

Google’ın kullanıcıların düşüncelerini okuması veya dinlemesi söz konusu değildir. Ancak, kullanıcıların çevrimiçi hareketlerini ve etkileşimlerini izleyerek oluşturulan dijital profiller, reklamların kişiselleştirilmesi ve içeriklerin önerilmesi sürecinde önemli bir rol oynar. Bu süreç, yapay zeka, makine öğrenimi ve davranışsal hedefleme gibi teknolojilerin birleşimiyle gerçekleştirilir. Kullanıcıların dijital dünyadaki izleri, algoritmalar tarafından analiz edilerek, onlara en uygun içerikler ve reklamlar sunulmaktadır. Bu, Google’ın, kullanıcılarını neredeyse tanıyan bir arkadaş gibi reklamlar sunmasını sağlayan teknolojik bir süreçtir, ancak bu durum, beyin okuma ya da dinleme ile değil, dijital izlerin etkili bir şekilde analiz edilmesiyle mümkündür.

Muhabir: Sibel Bay