Hristiyanlık dünyasının en önemli sembollerinden biri olan haç, kökeni açısından oldukça ilginç bir geçmişe sahiptir. İlk olarak, İsa Peygamber'in çarmıha gerilmesinden önce de Mısır ve Çin gibi medeniyetlerde kullanılıyordu. Ancak, haçın Hristiyanlıkta önemli bir sembol haline gelmesi, İsa'nın çarmıha gerilmesiyle birlikte olmuştur. Hristiyan inancına göre haç, İsa'nın çektiği acılar ve ölümüyle tüm insanları günahtan kurtarmasını simgeler.

İsa Peygamber'in öldürülmesinin ardından, Hristiyanlar arasında haç çıkarma geleneği yaygınlaşmaya başlamıştır. Dualardan önce ve sonra, tehlike anında, adak sırasında ve nesneleri kutsamak amacıyla yapılan haç çıkarma, İsa'nın ruhundan yardım ve merhamet dilemek amacıyla gerçekleştirilir. Katolik Kilisesi'nde büyük haç çıkarma sırasında, İsa'nın vücudundaki beş yarayı temsil eden beş parmak açık tutularak sırasıyla alna, göğüse ve önce sol, sonra sağ omuza dokunulur. Küçük haç çıkarma sırasında ise sadece başparmak kullanılarak alna, dudaklara ve göğüse dokunulur. Doğu'daki Hristiyanların haç çıkarma biçimleri ise bazı farklılıklar gösterir; bazıları iki parmakla önce sağ, sonra sol omuza dokunurken, Ermeniler kutsal üçlüğü simgeleyen üç parmaklarını birleştirir ve sırasıyla alna, göğüse, önce sol, sonra sağ omuza dokunur, son olarak da avuçlarını açarak ellerini göğsüne bastırır.

Sivilce İzleri Nasıl Geçer? Sivilce İzleri Nasıl Geçer?

Haçın ikonografik anlamda farklı formları da dikkat çekicidir. Dört ana haç kategorisi bulunmaktadır: Yunan haçı (dört kolu eşit), Latin haçı (alt kolu diğerlerinden uzun), Aziz Antonius haçı (Yunan harfi 'T' biçiminde) ve Aziz Andreas haçı (Romen rakamı 'X' şeklinde). Genel inanç, İsa Peygamber'in Latin haçı'na gerildiği yönündedir.

İmparator I. Constantinus'un yaşadığı 4. yüzyıldan önce, Hristiyanlar canlarını tehlikeye atmamak için haç taşımaktan ve mekanlarına haç işareti çizmeye çekiniyorlardı. Ancak I. Constantinus'un Hristiyanlığı benimsemesiyle birlikte haç işareti serbestçe kullanılmaya başlandı ve çarmıha germe cezasını kaldırması bu serbestliği daha da genişletti. Başlangıçta yalnızca Hristiyan azizlerin mezar taşlarında kullanılan haç, zamanla tüm Hristiyanlar için genel bir sembol haline geldi.

İsa Peygamber'in çarmıha gerilmesinden önce de haç, dünyanın çeşitli yerlerinde dinsel bir motif olarak özel anlamlara sahipti. Hindistan'da Brahmanlar, MÖ 4000'lerden itibaren Sanskrit alfabesinin bir harfi olan svastika'yı (gamalı haç) kullanıyorlardı. Svastika, doğuda Orta Amerika'ya, batıda Moğolistan üzerinden Kuzey Avrupa'ya kadar ulaşmıştır. Yunan ve Roma yapılarında bir süs unsuru olarak yaygın bir kullanımı olan svastika, ayrıca Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde bulunan Hititlerden kalma altından yapılmış iki svastika sembolünde de görülmektedir. Ayasofya'nın süslemeleri arasında da binlerce svastika motifi bulunmaktadır.

Yüzyıllardır süren bir diğer gelenek ise Rumlar'ın, İsa Peygamber'in vaftizini 6 Ocak'ta denize atılan haçı sudan çıkararak kutlamalarıdır. Bu tören, genellikle Boğaziçi kıyılarında yapılmakta olup son yıllarda Çengelköy'deki Aya Yorgi ve Yeşilköy'deki Aya Stefanos Kilisesi'nin önünde gerçekleştirilmektedir.

Ermeniler ise, Kutsal Haç'ın özgürlüğüne kavuşmasının yıldönümü olan Khacverats'ı (Haç Yortusu), her yıl 14 Eylül'e en yakın pazar günü kutlarlar. Bu yortuda, Ermeni kiliselerinde yapılan törende haç fesleğenlerle süslenir ve okunan dualarla tüm dünya kutsanır.

Muhabir: Ebrar Çelik