İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları hedef aldığı saldırıda en az 40 kişinin hayatını kaybettiği, 60 kişinin ise yaralandığı bildirildi. Görgü tanıklarına göre, İsrail savaş uçakları Han Yunus'un batısında, "güvenli" olarak tanımlanan El-Mevasi bölgesine üç füze saldırısı düzenledi.
Çadırlar Küllere Döndü
Saldırının şiddeti, bölgede derinliği metreleri bulan üç dev çukur oluşturdu. Saldırıda 20 ila 40 çadırın yandığı ve tamamen yok olduğu belirtilirken, çok sayıda kişi kumların altında kaldı. Sivil savunma ekipleri, elektrik eksikliği ve cesetlerin çukurlara gömülmesi nedeniyle kurtarma çalışmalarında büyük zorluklar yaşandığını ifade etti. Durumun vahameti göz önüne alındığında, ölü ve yaralı sayısının daha da artabileceği kaydedildi.
Sivil Savunma: “Çukurlara Gömülen Aileler Var”
Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, saldırının 7 Ekim’den bu yana gerçekleşen en ağır katliamlardan biri olduğunu belirterek, en az 40 kişinin hayatını kaybettiğini ve 60 kişinin yaralandığını doğruladı. Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, Al Jazeera televizyonuna yaptığı açıklamada, "Her çadırda en az beş kişinin bulunduğu tahmin ediliyor. Oluşan büyük çukurlar, çadırları içine almış durumda. Cesetleri çıkarmamız zaman alabilir, ağır iş makinelerine ihtiyaç var. Bazı aileler tamamen yok oldu" dedi.
ABD Yapımı Füzeler Kullanıldı
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, saldırıda kullanılan silahların ABD yapımı büyük füzeler olduğunu belirtti. Sevabite, çadırlardan başka birçok kişinin kumlar altında gömülü olduğunu ve cesetlerin henüz çıkarılamadığını aktardı.
Uluslararası Toplumun Sessizliği Eleştiriliyor
Sevabite, uluslararası toplumun Gazze'deki katliamlar karşısındaki sessizliğine dikkat çekerek, İsrail'in son 340 günde 3.450 katliam gerçekleştirdiğini ifade etti.
İsrail: “Hamas Komuta Merkezi Hedef Alındı”
İsrail ordusu, saldırının Hamas'a ait bir komuta merkezini hedef aldığını ileri sürdü. Ancak Hamas, bu iddiaları yalanlayarak, hedef alınan bölgede direnişçilerin olmadığını ve İsrail'in sivillere yönelik saldırılarını meşrulaştırmak amacıyla bu tür iddialar ortaya attığını belirtti.
