Smithsonian'a göre, inci oluşturma yeteneği sadece istiridyelere özgü değildir. Midye, deniz salyangozları ve diğer yumuşakçalar da teknik olarak bu olağanüstü süreci başarabilirler. İnci oluşum süreci genellikle bir kum tanesiyle başlamaz; genellikle yaratığın dokusuna sıkışan bir yiyecek parçası veya diğer tahriş edici maddelerle başlar.
İnci, genellikle sedef adı verilen bir malzemeden oluşur. Bu malzeme, aragonit katmanları ve konchiolin adlı bir proteinin kombinasyonundan meydana gelir. Her ne kadar inciler genellikle yanardöner ve parlak görünse de, sedef içermeyen inciler de aynı şekilde büyüleyici olabilir.
Günümüzde inci endüstrisi, süreci daha kontrol edilebilir ve güvenilir hale getirmek adına doğal oluşumu şansa bırakmaz. İnci çiftçileri, istiridyelere tahriş edici bir madde ekleyerek ve ardından birkaç yıl boyunca bırakarak bu süreci kontrol altına alır. Bu, daha öngörülebilir ve kaliteli inci üretimini sağlar.
İnci oluşumunun bu karmaşık dünyasını keşfetmek, deniz altındaki doğanın bize sunduğu büyüleyici bir hikayeye tanıklık etmek demektir. Doğanın inci formülünü çözmek, her bir incinin içinde saklı olan eşsiz öyküyü anlamak anlamına gelir. Bu değerli mücevherler, sadece birer taş değil, aynı zamanda doğanın kendisinden gelen bir armağandır.
