Doğum günü paradoksu, istatistiksel olasılıkların ne kadar sezgiye aykırı olabileceğini gösteren önemli bir örnektir. Çoğumuz, aynı doğum gününü paylaşan iki kişi bulmanın oldukça düşük bir ihtimal olduğunu varsayarız. Ancak doğum günü paradoksu, 23 kişilik bir grupta en az iki kişinin aynı doğum gününü paylaşma olasılığının aslında yüzde 50 olduğunu ortaya koymaktadır.
Başlangıçta, bu olasılığın düşük olduğunu düşündüğümüz 23 kişilik bir grupta 2 kişinin aynı doğum gününü paylaşma olasılığı neden bu kadar yüksektir? Çünkü olasılık, grup büyüklüğüyle doğru orantılı olarak üssel bir şekilde artar. Her birey, diğerleriyle karşılaştırıldığında, doğum gününü paylaşma şansını artırır. Bu olasılığı netleştirmek için, 23 kişilik bir grup oluşturduğumuzda, her kişi diğerleriyle karşılaştırıldığında 253 olasılık oluşur. Bu nedenle, 23 kişilik bir grupta iki kişinin aynı doğum gününe sahip olma şansı yüzde 50'ye çıkar.
Bu hesaplamayı anlamak, doğum günü paradoksunun gerisindeki üssel büyümenin karmaşıklığını çözmek için önemlidir. Grubun her bir üyesi, diğerlerinin doğum günüyle kıyaslandığında şansını artırır. 23 kişilik bir grupta, 253 farklı eşleşme olasılığı bulunmaktadır. Bu da olasılığı oldukça yüksek bir seviyeye taşır.
Doğum günü paradoksu, insanların olasılıkları doğru bir şekilde kavrayamamalarının ilginç bir örneğidir. Bu durum, sadece eğlencelik bir bulmaca olmanın ötesine geçer; aynı zamanda insanların kararlarını verirken doğru matematiksel düşünme becerilerine sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterir.
Bir dahaki sefere bir grubun içinde bulunduğunuzda, 23 kişilik bir grubun içinde, biriyle aynı doğum gününü paylaşma olasılığının yüzde 50 olduğunu bilmek, olasılıkların ne kadar şaşırtıcı olabileceğini hatırlatacaktır.
