Yarı iletken çipler gündelik hayatımızda yer eden birçok elektronik cihazın içinde yer alıyor. Çipler sadece kişisel olarak kullandığımız cihazlar için değil otomotiv, savunma, sağlık, iletişim gibi sayısız alanda da öneme sahip elektronik bileşenlerdir.
Çip krizini, küresel ölçekte yarı iletken çip üretiminin çiplere olan ihtiyacı karşılayamaması olarak tanımlanmaktadır.
2020 yılının sonunda tüketici talebinin artmasıyla birlikte, artış gösteren çip krizi, talebi karşılayacak sayıda teknolojik ürünün üretilememesine, üretimde gecikmelere ve ürün fiyatlarında artışa neden oldu.
Global çapta baş gösteren çip sorunu; ekonomik, politik, siyasi olmak üzere pek çok nedenden kaynaklanıyor. Özellikle çip üreticilerinin kendi arasında giriştiği rekabet ve hırs ortamı krizin ana sebeplerindendir.
Çiplerin bir kriz unsuruna dönmesinin altında ağırlıklı olarak pandemi koşulları yatıyor ancak küresel anlamda büyük etkileri olan diğer krizlerin de payı bulunuyor.
Çip krizinin kendini en çok belli ettiği sektörlerden birisi olarak, otomotiv sektörü başta geliyor.
Özellikle Uzaktan çalışmadaki artış bilgisayarlara, ağ çevre birimlerine ve çipli diğer elektronik cihazlara olan talebin artmasına neden oldu. Ancak karantinalar nedeniyle çip üretim tesisleri kapatıldığından mevcut stoklar da tükendi.
İlk olarak otomotiv endüstrisini vuran çip krizi, kademeli bir etki yaratarak küresel aksamalara neden olmaya devam ediyor. Araç üretiminde çip sıkıntısı devam etse de çip üreticileri odaklarını bilgisayar ekipmanı ve mobil cihazlar gibi diğer alanlara da kaydırmak zorunda kaldı.
Üreticiler, tedarik zinciri güvenilirliğini artırmak ve çip üretim kapasitelerini artırmak için çeşitli önlemler almaya çalışıyor.
