Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Paris'te, 21-23 Şubat'ta gerçekleştirilen Genel Kurulda alınan kararları duyurdu.
Açıklamada, Ekim 2021'de Türkiye’nin Kara Para Aklama ve Terörizmin Finansmanı (AML/CFT) sisteminin etkinliğini güçlendirmek için FATF ile çalışma konusunda üst düzey siyasi taahhütte bulunduğu anımsatıldı.
FATF'nin Şubat 2024 Genel Kurulunda, Türkiye'nin kurumun kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda belirlediği kriterleri karşılamak için eylem planını büyük ölçüde tamamladığına dair ilk tespitini yaptığına yer verilen açıklamada, "FATF, kara paranın aklanmasının önlenmesi ve terörizmin finansmanı ile mücadele reformlarının uygulanmaya başlandığını ve sürdürüldüğünü, uygulamanın gelecekte de sürdürülebilmesi için gerekli siyasi kararlılığın devam ettiğini doğrulamak amacıyla yerinde bir değerlendirme yapılmasını talep etmektedir" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Türkiye'nin AML/CFT sisteminin etkinliğini güçlendirmek için çok önemli reformlar gerçekleştirdiğine dikkat çekilerek, Türkiye'nin özellikle risk temelli kara paranın aklanmasının önlenmesi ve terörizmin finansmanı ile mücadele denetimi yaklaşımını geliştirdiği, ihlallere yönelik yaptırımların ve intifa hakkı gerekliliklerinin caydırıcı olmasını sağlamak için adımlar attığına vurgu yapıldı.
Türkiye'nin mali istihbarat birimi için kaynakları yükselttiğine işaret edilen açıklamada, ülkenin üretilen mali istihbaratın kullanımını artırdığı da hatırlatıldı.
Açıklamada, Türkiye'nin riskler doğrultusunda daha karmaşık kara para aklanması soruşturmaları ve kovuşturmaları yürüttüğü ifade edilerek, ülkenin terörizmin finansmanına yönelik hedefli mali yaptırımların uygulanmasını geliştirdiği aktarıldı.
FATF tarafından 2023’te paylaşılan raporda, Türkiye'nin 40 FATF standardının 39’unda uyumlu olduğu bildirilmişti.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesinde 1989'da kurulan FATF, kara paranın aklanmasıyla mücadeleye ilişkin tavsiye ve kuralları belirleyen örgüt konumunda bulunuyor.
Türkiye'nin 1991'de üye olduğu FATF'nin 37 ülke ve 2 kurumdan oluşan toplamda 39 üyesi bulunuyor. Kurum, 11 Eylül saldırılarının meydana geldiği 2001 yılından bu zamana terörün finansmanının kontrolü görevini de üstleniyor.