Marmara Denizi'nde olası bir İstanbul depremi, yalnızca kara üzerinde değil, deniz altında da ciddi riskler barındırıyor. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nden Dr. Ahmet Bal, Marmara Denizi'nin derinliklerinde tsunamiyi tetikleyebilecek üç büyük çukurun bulunduğunu belirterek, özellikle Tekirdağ sahillerini tehdit eden bu riske dikkat çekti. İstanbul depremi gerçekleştiğinde, bu çukurlarda meydana gelebilecek hareketlenmelerin ciddi bir tsunamiye yol açabileceği uyarısında bulundu.

Tekirdağ'da Riskli Yapılar Belirlendi

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, olası bir İstanbul depremine karşı Tekirdağ'da da kapsamlı bir çalışma başlatıldı. Namık Kemal Üniversitesi'nde oluşturulan uzman ekip, şehirdeki yapı stoklarını tarayarak depreme dayanıklılıklarını inceledi. Bu çalışmalar sonucunda, Tekirdağ genelinde yaklaşık 100 bin yapının durumları tespit edildi. Merkezdeki 55 bin binadan sadece 6 bininin 1998 yılından sonra inşa edildiği ortaya çıktı.

Amasra, "Astoria Grande" Kruvaziyerine Ev Sahipliği Yaptı Amasra, "Astoria Grande" Kruvaziyerine Ev Sahipliği Yaptı

1500-2000 Binanın Göçme Riski Var

Dr. Ahmet Bal, hızlı tarama yöntemleriyle yapılan incelemelerde, Tekirdağ genelinde 1500 ila 2000 binanın ciddi göçme riski taşıdığını açıkladı. Bu binaların depreme karşı güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bal, özellikle eski yapılar üzerinde yoğunlaşılması gerektiğini belirtti.

Marmara Denizi'nde 3 Tsunami Çukuru

Marmara Denizi'nin iç deniz olmasına rağmen, deniz tabanında üç büyük çukur bulunuyor. Bu çukurlar, olası bir depremde tsunamiyi tetikleyebilir. Tekirdağ açıklarında yer alan bu çukurlardan biri Marmaraereğlisi yakınlarında 1300 metre derinliğe, diğeri ise Kumbağ açıklarında 1160 metre derinliğe sahip. Bu çukurların üzerindeki çökellerin deprem sırasında kayması durumunda, Tekirdağ sahillerinde 2 metreye kadar dalga yüksekliği oluşabileceği tahmin ediliyor. Bu dalgaların sahilden en az 50 metre içeriye kadar ilerleyebileceği öngörülüyor.

1999 Depremi ve Çınarcık Çukuru

Dr. Ahmet Bal, 1999 yılındaki 17 Ağustos depreminde Gölcük Değirmendere'de dalga yüksekliğinin 4,5 metreye ulaştığını ve benzer bir durumun Tekirdağ'da da yaşanabileceğini ifade etti. Çınarcık çukurunun 1999 depreminde, denizin 200-300 metre kadar içeriye girmesine neden olduğunu hatırlatan Bal, Marmara Denizi'ndeki çukurların benzer bir tsunami riskini barındırdığını belirtti.

Sahil Yapılaşmalarında Tsunamiye Dikkat

Tekirdağ'da sahil şeridine yakın yapıların, sadece depreme değil, aynı zamanda tsunamilere de dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Bal, kıyı kanununun uygulanmasının önemine dikkat çekti. Özellikle eski yapıların yoğun olduğu sahil bölgelerinde, yapılaşmanın denizden uzaklaştırılması gerektiğini belirten Bal, bu alanların deprem ve tsunami riski açısından taranması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti.

Kaynak: DHA