Michael Faraday, 19. yüzyılın ortalarında, özellikle manyetizma ve elektrik arasındaki ilişkiyi keşfetmesiyle bilim dünyasında büyük bir etki yaratmıştır.
Faraday, manyetizma ve elektrik arasındaki ilişkiyi ortaya koyarak elektromanyetizmanın temellerini attı. 1821'de, bir manyetik alanın bir elektrik akımı oluşturabileceğini ve aynı şekilde bir elektrik akımının da bir manyetik alan oluşturabileceğini keşfetti.
Elektromanyetik dalgaların bir kafes içinde engellenebileceğini gösteren Faraday kafesi, elektromanyetizma alanındaki çalışmalarının bir ürünüdür. Bu, elektromanyetik dalgaların özellikle içerideki bir alanı korumak için kullanıldığı birçok uygulamada temel bir prensip haline gelmiştir.
Faraday, sıvıların elektriksel etkileşimini inceledi. Bu çalışmaları, elektrokimyanın gelişimine katkıda bulundu. Elektroliz yoluyla kimyasal maddelerin ayrıştırılması ve elektrokimyasal hücrelerin temellerini atmıştır.
Elektrokimya alanında, Faraday, elektrolizle ilgili iki temel yasayı formüle etti. Bu yasalar, elektrotlardaki madde değişiklikleri ile elektrik akımı arasındaki ilişkiyi açıklar ve elektrokimyanın temel taşlarından biridir.
Faraday, manyetizma ve elektrik arasındaki ilişkiyi kullanarak dünyanın ilk pratik elektrik motorunu geliştirdi. Bu motor, elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştürmekte kullanıldı ve elektrik motorlarının ilerlemesinde önemli bir adım olarak kabul edildi.
Michael Faraday'ın bu ve diğer çalışmaları, modern elektrik ve manyetizma biliminin temelini oluşturmuş ve günümüzdeki teknolojik gelişmelerin önünü açmıştır.
