Muhasebede uygun karşılık ilkesi, doğruluk ve şeffaflığın sağlanmasında önemli bir rol üstlenir. Söz konusu ilkenin en önemli özelliği şirketin karını keyfi bir şekilde azaltmak ya da bir dönemin karını başka bir dönemde göstermenin doğru olmadığına vurgu yapmasıdır.
Muhasebe faaliyetlerinde karşılıklar olduğu gibi mali tabloda yer almalıdır. Herhangi bir sebeple karşılıkların çarptırılması ise muhasebe alanında önemli bir ilkenin ‘Uygun Karşılık’ çiğnenmesi anlamına gelir. Bu ilke içinde bulunulan finansal durumun doğru yansıtılması bakımından son derece mühimdir.
Uygun karşılık ilkesi, aynı zamanda sosyal sorumluluğun varlığına dayanır. İşletmelerin finansal raporlarında gerçeği yansıtan bir yaklaşımı özümsemeleri sadece yatırımcılar ve kredi vericiler için değil toplum için de önemlidir. Muhasebecilik etiğine uygun davranan şirketlerin sayısının artması sağlıklı iktisadi büyüme için de elzemdir. Bu sebeple karşılıkların doğru bir şekilde gösterilmesi ya da gösterilmemesi makro ekonomik açından da ciddi sonuçlar doğurabilir.
Uygun karşılık ilkesi, muhasebenin güvenilirliğini ve doğruluğunu sağlayan temel bir ilkedir. İşletmelerin karşılıkları gerçeklikle örtüşen bir şekilde göstermesi hem kendi iktisadi varlığı sürdürebilmesi hem de sosyal sorumluluk açısından ele alınması gereken mühim bir husustur. Bu ilkeye uygun işlemlerin yapılması şeffaflık, etik unsurlar ve toplumsal yarar için gereklidir.
