İlke Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lütfi Sunar, yaptığı konuşmada, dünyanın dört bir yanından gelen entelektüellerle konferans tertip ettiklerini belirterek, "Bu konferansın en önemli meselesinden biri olan Filistin ile ilgili de gündemimiz bulunuyor ve bu nedenle biz de burada görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz." dedi.

İsrail Ordusu, Gece Boyunca Gazze'nin Birçok Noktasını Vurmayı Sürdürdü

Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Dik: İsrail işgal yetkilileri Gazze Şeridi'ndeki halkı boşaltmaya çalışıyor

Filistin mücadelesinin her cephede ve koşulda sürmesi gerektiğini vurgulayan Sunar, "Öncelikle Gazze'de şehit olanlara rahmet, yaralananlara şifa diliyoruz. Adil bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğiz. Sadece protesto değil, harekete geçerek eylemlerin sona ermesi için mücadele ediyoruz." diye konuştu.

Sunar, İsrail'in Gazze'de yaptıklarına karşı hükümetleri, insan hakları aktivistlerini ve sivil toplum kuruluşlarını acil eyleme geçmeye çağırdıklarını aktardı.

"Bu Konferans Gazze'ye Saldırılar Sonrası Daha Önemli Hale Geldi"

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Başkanı Abdullah Eren, Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce başlıklı konferansın, Gazze'de yaşanan saldırılar sonrası daha önemli ve kritik hale geldiğine dikkati çekti.

Ürdün’den Suriye’ye Enerji ve Akaryakıt Desteği Mesajı Ürdün’den Suriye’ye Enerji ve Akaryakıt Desteği Mesajı

Eren, "Bu toplantı, İslam dünyası olarak hem irademiz hem de dünyaya söyleyeceğimiz düşüncelerimiz açısından önemli. İrade olarak çok şey inşa ettik ve bunun en önemli örneğini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son 20 yıldır Türkiye'de yaşıyoruz. Ancak akademik ve entelektüel iddiamız da var. Bu toplantı da bu iddianın bir arayışıdır." şeklinde konuştu.

Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berdal Aral ise İslam dünyasının dağınık olmasının Gazze'deki katliamlara yeterli tepki verilememesine neden olduğunu vurguladı.

Aral, "Batılı ülkeler İsrail'in arkasında dururken İslam dünyası Filistinlilerin arkasında değil. Gazze'de soykırım suçu işlenmiş durumda. Dilerim bu savaş suçları bize ders olur ve kendi değerlerimizi hayata geçirmeye çalışırız." ifadesini kullandı.

"Adalet İçin Birlikte Mücadele Etmemiz Gerekiyor"

Beyrut Amerikan Üniversitesinden Sari Hanafi, "Bu konferans, Filistin başta olmak üzere İslam coğrafyasında adalet arayışı için önemli bir adım. Küresel anlamda Filistin için sesimizi nasıl yükseltmemiz gerektiği konusunda daha fazla entelektüel alanda düşünmemiz gerekiyor. Buradaki adım da buna yönelik bir çalışmadır." dedi.

Leeds Üniversitesinden Prof. Dr. Salman Sayyid ise tüm dünyanın dini ve etnik kökeni ne olursa olsun Filistin için adalet çağrısı yaptığının altını çizerek, "Gazze'de yaşananlar gösterdi ki tüm dünyada adalet için birlikte mücadele etmemiz gerekiyor ve geleceğe dair daha önemli adımlar atılması gerekiyor." diye konuştu.

Sayyid, adalet çağrısına katılmayanların ise zulümden başka bir şey istemediğini ve ortaya bir şey sunamadığını kaydetti.

Müslüman Akademisyenler, Avrupa Merkezci Yaklaşımın Terk Edilmesi Çağrısı Yaptı

Necmettin Kızılkaya'nın moderatörlüğünde düzenlenen "İslam: Dünya Çapında Bir Olgu" başlıklı panelde İbn Haldun Üniversitesinden Dr. Heba Raof Ezzat, Harvard Üniversitesinden Ousman Oumar Kane ve Singapur Ulusal Üniversitesinden Syed Farid Alatas konuştu.

İsrail Sorununda Avrupa Merkezci Yaklaşım Uygulanıyor

Avrupa merkezci yaklaşımın İsrail sorununda da görüldüğünü dile getiren Alatas, İsrail’in kuruluşunun normal bir devlet kuruluşuymuş gibi resmedilerek bilginin tahrif edildiğini belirtti.

Alatas, "Filistin'in yurdu olmadığı için kültür, sanat, politikası da yoktu gibi bir yalan uyduruyorlar. Bu hikaye hala İsrail'de ve Batılı okullarda öğretiliyor. Kendi okulumda da Batı ile hemen hemen aynı süreç var. Filistinlilerin Siyonistler tarafından sesleri bastırılmış durumda. İsrail yerleşimci bir sömürge devletidir. Sömürgeciliğin temeli biri kaynakları çalmak, diğeri ise yerleşimcilik üzerine kuruludur. Yerleşimciler buraya yerleşip yeni bir hayat kurarlar. İsrail tam olarak böyle bir yer." ifadelerini kullandı.

"Batı Akademisine Duyduğumuz Hayranlığı Aşmamız Gerekiyor"

İbn Haldun Üniversitesinden Dr. Ezzat, sömürgeciliğin başlangıcından bu yana eğitimin ve zihinlerin sekülerleştirildiğine dikkati çekerek, "Gerçek anlamda Batı akademisine duyduğumuz hayranlığı aşmamız gerekiyor. Batı değerleriyle dejenere olduğumuz konusunda çok az şey yazıldı ama burayı vurgulamalıyız, sosyal bilimler bu anlamda çok fazla şey yapmadı." şeklinde konuştu.

Müslümanlara kendi tarihleriyle ilgili çok az şey öğretildiğini dile getiren Ezzat, "Mesela ben mezun olduğumda hiçbir zaman bana bir şey öğretilmemişti çünkü barış süreci sonrasına denk gelmişti ve gündemde olmamasına karar vermişlerdi. Aynı şekilde Kerbela ile ilgili süreç farklı bir açıdan bize öğretilmişti. Dolayısıyla sosyal bilimler modern zamanlarda ulus devlete hizmet için tasarlandı." dedi.

Mısır’da yaşanan darbe sürecine odaklanan Dr. Ezzar, "Siyasi anlamda Mısır'da yaşanan gösteriler Tahrir'de yaşanıyordu çünkü orası Mısır ulus devleti için siyasi bir mücadele alanıydı. Aynı şekilde sosyal bilimler de bir mücadele alanı. Bizim ihmalimiz nedeniyle sadece topraklarımız değil zihinlerimiz de işgal altında. Bu nedenle sosyal bilimler alanındaki çalışmalara önem vermeliyiz. İsimlendirmeye ve tanımlamaya odaklanmalıyız ve böylece doğru tanımlamalar yapmalıyız." ifadelerini kullandı.

AA

Editör: Sibel Bay